Page 4 - İslam Tarihi 2. Ünite
P. 4
içerisinde kalmakla beraber zekât vermeyi reddetmişlerdir. Hz. Ebu Bekir isyan ve irtidat eden kabilele-
rin yanında zekât vermeyi reddedenlere de savaş açma gereği duymuştur. Hz. Ömer ve sahabenin ileri
gelenlerinden bazıları bu aşamada zekât vermekten kaçınanlarla savaşılmasının doğru olmayacağını
söylemelerine rağmen Hz. Ebu Bekir bu konuda taviz vermemiştir. Namazla zekâtın arasını açanlarla
sonuna kadar savaşılacağını ilân eden Halife, irtidat eden ve zekâta karşı çıkan bütün kabilelere karşı
geniş çaplı bir askerî harekât başlatmıştır. 3
Hz. Ebu Bekir peygamberlik iddiasında bulunanlar üzerine yürümeyi kararlaştırınca Halid b. Velid
kumandasında dört bin kişilik bir orduyu irtidat hareketlerinin bastırılmasında görevlendirdi. Halid b.
Velid’e Tuleyha’yı ve Irak bölgesinde peygamberlik iddiasında bulunan Secah’ı bertaraf etmesini, ar-
dından da Yemâme’ye Müseylimetülkezzab’ın üzerine gitmesini emretti. Diğer yandan Necran, Yemen,
Hadramut, Bahreyn ve Umman’daki isyanları bastırmaları için valilere emir vererek destek birlikler
gönderdi. Halife’nin bu kararlı tutumu sayesinde kısa bir sürede Ridde olayları bastırılarak Arap Yarı-
madası’nda Müslümanların siyasi hâkimiyeti tamamen tesis edilmiş oldu. 4
İsyan hareketlerinin bastırılmasından sonra İran bölgesine askerî seferler başlatan Hz. Ebu Bekir,
Yemâme’den dönen Halid b. Velid’e İran topraklarının giriş kapısı olan Hîre’yi hedef olarak gösterdi.
İran içlerine düzenlenecek seferler için önemli bir üs vazifesi görecek olan Hîre şehri kısa sürede cizye
karşılığında teslim alındı. Sâsânî İmparator-
luğu’nun erzak ve silah ambarı olan Enbâr
ve Suriye ile Arabistan çölünün birleştiği Ay-
nüttemr şehirleri Müslümanların hâkimiyeti
MUHAKEME altına girdi. Böylece Basra Körfezi’nden Ay-
nüttemr’e kadar Fırat Nehri boyunca uzanan
topraklar İslam Devleti’nin sınırlarına dâhil
edilmiş oldu. 5
Hz. Ebu Bekir, İran bölgesine düzenlediği
Hz. Peygamber’in vefatına yakın bir zaman- askerî seferlerle birlikte Şam’ın da dâhil oldu-
da başlayıp Hz. Ebu Bekir Dönemi’nde Arap ğu Bizans topraklarına birlikler göndermişti.
Yarımadası’na yayılan Ridde olaylarının te- Buna göre Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı Hıms, Ye-
mel sebeplerini değerlendiriniz. zid b. Ebi Süfyan’ı Şam, Şurahbil b. Hasene’yi
Ürdün, Amr b. el-Âs’ı ise Filistin’in fethiyle
görevlendirdi. İslam ordusu Ürdün’deki Vâ-
dilarabe, Filistin’deki Kaysâriye ve Gazze şe-
hirlerini fethetti. Müslümanları karşılamak
adına Bizans’ın bölgeye doksan bin kişilik
bir ordu göndermesi üzerine birleşen İslam
orduları Halid b. Velid başkumandanlığında
Bizans ordusuyla Ecnâdeyn’de karşı karşıya
geldi. 634 yılında yapılan muharebe Müslümanların kesin zaferiyle sonuçlandı. Bu şekilde Filistin’in
kapıları Müslümanlara açılmış oldu. 6
Hz. Ebu Bekir fetih hareketlerinin yanı sıra Kur’an ayetlerini bir araya getirerek büyük bir hizmette
daha bulunmuştur. Hz. Ömer, Ridde hadiselerinin sebep olduğu Yemâme Savaşı’nda hafız sahabilerden
büyük bir kısmının şehit olması üzerine endişelenmiş ve ayetlerin toplanması fikrini Halife’ye açmıştı.
Hz. Ebu Bekir, Resulullah’ın (s.a.v.) yapmadığı bir şeyi kendisinin yapamayacağını beyan etse de daha son-
ra ikna olup Zeyd b. Sâbit başkanlığında bir heyeti görevlendirdi. Yapılan duyuruyla Müslümanların, iki
kişinin şahitliğinde ellerindeki yazılı Kur’an nüshalarını heyete teslim etmeleri istendi. Böylece Kur’an
ayetleri hafızların da yardımıyla toplanıp eksiksiz olarak tek kitap hâlinde Halife’ye teslim edilmiş oldu.
İki kapak arasındaki bu nüshaya “Mushaf” adı verildi. Orijinal nüsha kabul edilen bu kitap Hz. Ebu Be-
kir’in vefatından sonra Hz. Ömer’e, onun vefatı ile de kızı Hz. Hafsa’ya teslim edilmiştir. Müslümanların
7
ilk halifesi Hz. Ebu Bekir 634 tarihinde altmış üç yaşında vefat etmiştir. 8
3 Vâkıdî, Kitabü’r-Ridde, s. 49-52.
4 Taberî, Tarih, C 3, s. 241-252; Belâzürî, Fütûhu’l-Büldân, s. 131-148.
5 Belâzürî, Fütûhu’l-Büldân, s. 338-348.
6 bk. Taberî, Tarih, C 3, s. 387-419; Belâzürî, Fütûhu’l-Büldân, s. 149-157.
7 bk. Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an, 3; Mehmet Emin Maşalı, “Mushaf”, DİA, C 31, s. 242.
8 İbn Sa’d, et-Tabakât, C 3, s. 185-186.
36