Page 4 - Fıkıh 3. Ünite
P. 4
FIKIH
yükümlü değillerdir. İşledikleri suçlardan bedenen değil
maddi yönden sorumludurlar.
• Büluğ Dönemi: Dinin emir ve yasaklarından sorumlu
“Büluğa ermemiş bir çocuğun olabilmek için tam eda ehliyeti gerekir. Bu ise ancak bü-
Ramazan ayında oruç tutma luğ çağına girdikten sonra olur.
sorumluluğu olmaz. Ancak • Rüşt Dönemi: Hukuki ehliyete sahip olmak için reşit
aynı çocuk attığı taşla bir evin olmak gerekir. Rüşt çağına ulaşanlar, kendi iradeleri ile
camını kırarsa bundan dolayı hak elde edebilir ve borçlanabilirler. Ayrıca işledikleri bir
sorumlu tutulur.” suçtan dolayı bedenî ve maddi olarak sorumlu olurlar.
Bu iki durumdaki
farklılığın sebebi nedir? 1.2. Ehliyeti Kısıtlayan Durumlar
Arkadaşlarınızla tartışınız. Hak ehliyeti denilen vücup ehliyeti, kişi hayatta ve hür ol-
duğu sürece devam eder. Eda ehliyeti ise bazı durumlarda
kısıtlanabilir ve bazen de tamamen ortadan kalkabilir. Eda
ehliyetini kısıtlayan veya ortadan kaldıran durumlara ehliyet
arızaları denir. Bunlar meydana geliş şekline göre iki kısma
ayrılır:
a) Semavi arızalar: Meydana gelmesi insanın iradesi
dışında olan ehliyet arızalarına semavi arızalar adı verilir.
Çocukluk, akıl hastalığı, ölümle sonuçlanan hastalık, uyku,
bayılma, unutma, bunama gibi durumlar örnek olarak sayı-
labilir.
Bu tür arızalar, ehliyeti olumsuz yönde etkilemekte, yapa-
cakları işlem ve yükümlülükleri kısıtlamakta veya tamamen
ortadan kaldırmaktadır. Mesela çocukluk, ibadet yükümlü-
lüğünü tamamen ortadan kaldırdığı için beş vakit namaz kıl-
mayan bir çocuk bundan sorumlu olmaz.
b) Müktesep Arızalar: Meydana gelmesinde insanın ken-
Peygamberimiz şöyle di iradesi ve fiili olan arızalara müktesep arızalar adı verilir.
buyurdu: Sarhoşluk, bilgisizlik (cehalet), savurganlık (sefahat), hata
gibi durumlar bu arızalara örnektir. Bu tür arızalar, ehliyeti
“Kalem (sorumluluk)
üç kişiden kaldırılmıştır; ortadan kaldırmayıp kısıtlayıcı bir özelliğe sahiptir. Mesela,
uyanıncaya kadar uyuyan sarhoşun bazı hukuki tasarrufları geçersiz sayılır. Aynı şekil-
kimseden, akıl baliğ oluncaya de savurgan kişilerin bazı hukuki tasarrufları kısıtlanır.
kadar çocuktan, akli dengesi Bir kimsenin kendi iradesi ile yapmayı tercih etmeyeceği
yerine gelinceye kadar deliden.” bir işi gerçekleştirmesi için zorlanmasına ikrah denir. Gücü
(İbn Mâce, Talak, 15) yettiği kadar kendisini savunmasına rağmen silah zoru vb.
şekilde baskı altında kalarak istemediği bir işi yapmak zo-
runda bırakılmış kimse, Allah (c.c.) katında tam olarak so-
rumlu tutulmaz. Hukuki açıdan da -resmî makamlara ispat
edebilmesi durumunda- kendi aleyhine yaptığı işlem iptal
edilir.
44