Page 20 - Fıkıh 3. Ünite
P. 20

FIKIH



                                                   4.2.8. İstishâb

                            ْ
              ْ ُ َ ْ ُ  َ  ُ َ  ْ  َ  َ ْ َ  ْ َ  İstishâb, bir zamanda mevcut olan durumun değişti-
              مكني۪د مكل تلمكا مولا ...﴿        ğine dair delil bulunmadıkça hâlen varlığını koruduğuna
                                َ
                                       ْ َ
               ُ   َ َ  َ ْ ْ ُ ْ َ ُ ْ َ َ     hükmetmektir. İstihâb delili, Maliki mezhebi tarafından
              تي۪ضرو ي۪تمعِن مكيلع تممتاو       sıkça kullanılır.
                       ً  َ  َ  ْ  ْ  ُ ُ  َ
                  ﴾... ۜاني۪د م سِلا مكل           Bir kişinin suçu ispat edilinceye kadar suçsuz olduğu-
                                                nun kabulü, kazanılmış haklarının korunması ve kesin olan
                 "... Bugün sizin için
              dininizi kemale erdirdim.         bir şeyin şüphe ile ortadan kalkmayacağına hükmetmek,
              Size nimetimi tamamladım          bu yöntem ile olmaktadır. Örneğin kendisinden uzun süre
              ve sizin için din olarak İslam’ı   haber alınamayan ve ölüp ölmediğine dair bilgi de bulun-
              seçtim ..."                       mayan kişinin kaybolmadan önce edindiği haklar korunur
                          (Mâide suresi, 3. ayet)  ve malı mirasçılarına dağıtılmaz. Uzun zamandan beri bir
                                                malı elinde bulunduran kimse, başka birisi çıkıp kendisine
                                                ait olduğunu ispat etmedikçe bu malın sahibi sayılır.


                                                   4.2.9. Şer’u Men Kablena
                                                   Sözlükte  “bizden  öncekilerin  şeriatı/şeriatları” anla-
                                                mına gelen şer’u men kablena tabiri, Hz. Muhammed’den
               Teneffüs  bittiğinde  sınıfa     (s.a.v.) önceki peygamberlere gönderilen dinî hükümler
             dönen bir öğrencinin çantasında    anlamındadır.
             parasını  göremeyince  teneffüse
             çıkmayıp tek başına sınıfta oturan    Kur’an’da diğer kavimler hakkında ortaya konulan
             bir arkadaşına “hırsız” demesini   hükümlerden nesih edilenler bağlayıcı değildir. Yürürlükte
             doğru buluyor musunuz? İstishâb    olduğuna  dair delil bulunan  hükümler ise  bağlayıcıdır.
             delili bakımından tartışınız.      Örneğin Bakara suresi 183. ayetinde “Ey iman edenler!
                                                Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden
                                                öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” şeklinde
                                                ifade edilen oruç ibadeti yürürlüktedir ve bağlayıcı bir
                                                hükümdür.
                                                          29






                İstishâbla ilgili bazı prensipler vardır ve bunlar istishâbın çeşitleridir. Söz konusu prensipler şunlardır:

               •  Beraet-i zimmet asıldır: Sanık, suçlu olduğu ispat edilene kadar suçsuzdur.
               •  Eşyada aslolan mübahlıktır: Haram olduğuna dair kesin bir delil bulunmayan her şey, nimet
                 olması yönüyle mübahtır.
               •  Şek ile yakîn zâil olmaz: Bir şeyin var olduğu kesin olarak biliniyorsa onun varlığının şimdi de
                 devam ettiğine hükmedilir ve şüphe sebebiyle yokluğuna hükmedilemez.








                                                29  İbrahim Kâfi Dönmez, “Şer’u Men Kablenâ”, TDV İslam Ansiklopedisi,
                                                   C 39. s. 15-16.


                                                       60
   15   16   17   18   19   20   21   22   23