Page 2 - Fıkıh 2. Ünite
P. 2
FIKIH
1. Fıkhın Başlangıç Dönemi ve İçtihat
Fıkıh ilminin başlangıç dönemi üç ana başlık altında ele
alınır. Bunlar; Hz. Peygamber dönemi, Sahabe dönemi ve Tâbiîn
dönemidir.
1.1. Hz. Peygamber Dönemi
Fıkıh ilminin doğuşu, Peygamberimizin hayatta olduğu
Muhammed (s.a.v.) Allah'ın resulüdür. zamanı kapsar. Bu dönemde vahiy gelmekte ve hükümler
yeni ortaya konmaktadır. Kur’an-ı Kerim ve onun açıklayıcısı
olarak Resulullah (s.a.v.) peyderpey hükümleri beyan etmiş-
tir. Önceki şeriatlerde var olan kimi hükümleri aynen, kimi
Nas: Kur'an-ı Kerim ve hadis- hükümleri de uyarlama ile geçerli kılmış ve yeni hükümler
lerde bulunan bir konu hakkında- ortaya koymuştur. Fayda sağlayan şeyler emredilmiş ve za-
ki açık hükmü gösteren sözlerdir. rarlı şeyler yasaklanmıştı. Bu dönemde hükümlerin kayna-
1
(MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 275) ğı, Kur'an-ı Kerim ayeti ve Resulullah'ın (s.a.v.) sünneti olan
naslardı.
Hz. Peygamber'in Mekke dönemindeki tebliği, daha çok
inanç esaslarına ve ahlaki konulara yönelik olmuştur. Mekke
döneminde fıkhi hükümler azdır. Ancak ele alınan inanç ve
ahlak ilkeleri, daha sonraki fıkhi dönemlerin temelini oluş-
"Mekke döneminde fıkhi turmuştur.
hükümler azdır. Medine Medine dönemi ise İslami hükümlerin teşri dönemidir. Bu
döneminde ise hükümler dönemde fıkıh, yeni oluşan İslam toplumunun temel esasla-
daha çoktur." rını belirlemiştir. Bireysel ve toplumsal konularda önemli dü-
Bu metne göre fıkıh zenlemelere yer verilmiştir. Örneğin zekât, oruç gibi ibadetler
ilmi açısından Mekke ve bu dönemde emredilmiştir. İçki, kumar ve faiz gibi yasaklar
Medine dönemlerini karşı- da bu dönemde yürürlüğe girmiştir.
laştırarak yorumlayınız.
Hz. Peygamber dönemindeki fıkıh; teşri, kolaylık, tedric
ve nesih ilkeleri çerçevesinde şekillenmiştir. Bu dönemde
teşri, yani hüküm koyma kaynağı Allah ve Resulüdür. Allah
Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de hüküm bildirmediği konularda,
Peygamberimiz Allah'ın emriyle hükümler koymuştur.
Resulullah'ın (s.a.v.) sünneti, hüküm kaynaklarımızdandır.
Sünnet, vahyin denetimindedir ve bu yönüyle sıradan bir in-
sanın beyanı değildir. Resulullah'ın (s.a.v.) sünnetini gözardı
etmek, bir Müslüman için düşünülemez. Peygamberimizin
teşri yetkisi Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde ifade edilmiştir:
ْ
ٰ ْ َّ ْ ُ َ ْ ً ُ َ ُ َ ُ َ َّ َّ ّ ُ ْ َّ َّ َ ُ َّ َ ُ َّ َ َ َّ َ
ِةيرولتا ِ ف مهدنِع ابوتكم هنودي ي۪لا ِ ملا بلنا لوسرلا نوعبتي ني۪لا ﴿
ِ
ِ
ِ
ُ ّ َ ُ َ َ ّ َّ ُ ُ َ ُّ ُ َ َ ْ ُ ْ َ ْ ُ ٰ ْ َ َ ُ ْ َ ْ ْ ُ ُ ُ َ ْ ْ ْ َ
مرحيو ِ تابيطلا مهل لِحيو ركنملا نع مهيهنيو ِ فورعملاب مهرماي لي۪نِلاو
ِ
ِ
ِ
ِ
ِۘ
ِ
َ
َ
ْ ْ َ ْ َ َ َّ َ َ ْ َ ْ َ ْ ُ َ ْ ْ ُ ْ َ ُ َ َ َ َ َٓ َ ْ ُ ْ َ
﴾... ۜمهيلع تناك ي۪لتا ل غلاو مهصِا مهنع عضيو ثِئابلا مهيلع
ِ
ِ
Mescidi Nebi, Medine
1 Mecelle'nin 29. maddesi: ''Def-i mefasid, celb-i menafiden evladır." Fesat
çıkaran ve zarara yol açan bir şeyi engelleyip gidermek, hayırlı veya yararlı
olanı getirmekten daha önemli ve önceliklidir, anlamına gelmektedir.
22