Page 5 - Tefsir Okumaları 3. Ünite
P. 5

3. ÜNİTE



           her türlü karanlıktan aydınlığa çıkarır. Karanlıklar diye çevrilen “zulumat” kelimesi “zulm” kelimesi-

           nin çoğuludur. Zulm, baskı, şiddet, eziyet, haksızlık, şirk, dalalet, başkasının hakkını alma, isyan
                               9
           vb. manalara gelir.  Kur’an-ı Kerim’de türevleriyle beraber 269 yerde geçer.
                  Yüce Allah (c.c.), dostluğun en büyük ikramı olarak müminleri küfür, şirk, günah, şek ve
           şüphe  karanlıklarından  kurtarıp  iman,  İslam,  ihsân  aydınlığına  ulaştırır.  10


                  Kur’an-ı Kerim’de “veli” kavramı hem Allah (c.c.) için hem de diğer varlıklar için kullanılır.
                                                                      11
           Mutlak anlamda velilik sadece Allah’a (c.c.) mahsustur.  Bunun dışında Müslümanlar melekleri,
           Allah Resulü’nü (s.a.v.) ve mü’minleri veli edinebilirler.  Ancak şeytanı, inkârcıları, Yahudileri ve
                                                                    12
           Hıristiyanları asla dost edinemezler. 13




                    ÖĞRENELİM-UYGULAYALIM
                    “Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah’tır, O’nun Resulü’dür, iman edenlerdir; onlar ki Al-
                 lah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler.”

                                                                                 (Mâide suresi 55.ayet)


                  İnkâr edenlere gelince, onların velileri de tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa

           götürürler.  İşte  bunlar  cehennemliklerdir.  Onlar  orada  devamlı  kalırlar.

                  Allah’ı (c.c.) kendisine yardımcı ve destekçi görmeyen inkârcılar tağutlardan medet umar-
           lar, onların peşlerine takılırlar. Tağutlar ise asli görevlerini yerine getirerek taraftarlarını hakikatin
           aydınlığından  çıkarıp  karanlıklara  gömerler.


                  Tağut kelime olarak tekil olmasına rağmen burada çoğul anlamında kullanılmıştır. Çünkü
           Allah’ı (c.c.) inkâr eden kimse, sadece bir tek değil binlerce tağutun kölesi olur. Bunlardan biri,
           kişiyi sürekli yanlış yapmaya teşvik eden ve ayağını kaydıran şeytandır. Diğeri ise kişiyi kendi
           arzu ve şehvetlerinin kölesi yapan ve sapık yollara yönelten nefsidir. Daha sonra başkaları, eşi,

           çocukları, akrabaları, kabilesi, ailesi, arkadaşları, milleti, politik ve dinî liderleri gelir. Bütün bunlar
           insanlar için birer tağut hâline gelebilir. 14

                  Tüm peygamberler de gönderildikleri toplumlarda tağutlarla mücade etmişler ve inananları
           onlardan uzak tutmuşlardır. Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurur: And olsun ki biz, “Allah’a kulluk

           edin ve tâğut’tan sakının” diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik…              15

                  Uyarıları dikkate almayan, inkârda ısrar eden, tağutları kendilerine dost edinip sevenler ve
           rehber  edinip  peşinden  gidenler  cehennemliklerdir.  Onlar  orada  devamlı  kalırlar.


           9   bk. Dini Terimler Sözlüğü, “Zulüm” maddesi, s. 403; DİA, “Zulüm” maddesi  C 44, s. 507-509
           10  Çelik, Hakkın Daveti, C 1, s. 329
           11 bk. Âl-i İmrân suresi 68.ayet, Şûrâ suresi 6, 9.ayetler, Kehf suresi 44. Ayet, Mâide suresi 55.ayet.
           12 bk. Fussilet suresi 68.ayet, Mâide suresi 55.ayet
           13 bk. Nisâ suresi 119.ayet, Nahl suresi 63.ayet, Âl-i İmrân suresi 28.ayet, Mâide suresi 68.ayet; Şamil İslam Ansiklopedisi “Veli” maddesi.
           14   Mevdudi, Tefhimu’l Kur’an, C 1, s.176; Kandemir, Ayet ve Hadislerle Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Meali, C 1, s. 143.
           15   Nahl suresi, 36.ayet.



                                                           121
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10