Page 18 - Temel Dini Bigiler İslam-2 Lise 3. Ünite
P. 18
3. ÜNİTE
2.3. Zekâtın Bireysel ve Toplumsal Faydaları
“İnsan doyduklarıyla değil, doyurduklarıyla mutlu BİLGİ NOTU
olur.” sözünün anlamı nedir?
Yüce Allah, Müslümanları en hayırlı ümmet olarak Zekât şu kişilere verilmez:
tanımlamıştır. Ayet ve hadisler aracılığıyla da Müs- ● Dede, nine, ana, baba, eş, ço-
36
lümanları bu seviyeye çıkartmak için bireyin ahlaki ol- cuklar ve torunlar
gunlaşmasını esas alır. İnsanı kötü duygu, düşünce ve ● Müslüman olmayanlar
davranışlardan uzaklaştırıp iyiye, güzele yönlendirmeye ● Zenginler
çalışır. Ayrıca vücudun organları gibi birbiriyle kaynaş- ● Hz. Peygamber’in akrabaları
mış fertlerden meydana gelen bir toplum oluşturmayı (TDV İlmihal, C 1, s. 491.)
amaçlar. Zekât da Müslümanları hem bireysel olarak
olgunlaştıran hem de toplumsal olarak birbirine kay-
naştıran en önemli ibadetlerden biridir.
İnsanın sadece kendisini düşünmesi ve başkalarını LİSTELEYELİM
hor görmesi toplumu derinden sarsar. Zekât, Müslü-
man’a başkalarını düşünmeyi öğretir. Bu sayede Müs- Zekâtın bireysel faydaları:
lüman başka insanlara merhamet etmeyi, elindeki im- ................................................................
kânları başkalarıyla paylaşmayı öğrenir. Çevresindeki ................................................................
insanları seven, onlara değer verip haklarını koruyan bir ................................................................
Müslüman aynı zamanda içinde bulunduğu toplumu da ................................................................
yüceltir ve o topluma değer katar. ................................................................
................................................................
Zekât, fakirlik sorununun çözüm yollarından biridir.
Zekâtın amaçlarından biri de insanları fakirlikten kur-
tararak çalışan, üreten fertler haline getirmektir. Bir Zekâtın toplumsal faydaları:
mesleği olmasına rağmen maddi yetersizlikler nedeniy- ................................................................
le mesleğini yapamayanlar zekât sayesinde yeniden iş ................................................................
kurma fırsatı bulur. Böylece bu kimseler kendi geçim- ................................................................
lerini sağlayarak başkalarına muhtaç olmadan yaşama ................................................................
imkânına kavuşurlar. Çalışan, üreten, gelişen ve sahip ................................................................
olduğu imkânları diğer insanlarla paylaşan toplumlar ................................................................
insanlık için de bir ümit ışığı olurlar.
Mü’minin görevi, öncelikle elindekilerin bir nimet olduğunun farkında olmak, nimetleri ve-
rene teşekkür etmek ve nimeti, bahşedenin razı olacağı şekilde kullanmaktır. Nimet paraysa
zekâtını verip geriye kalanıyla kendine ve çevresine helal yollardan harcayarak Allah’ın (c.c.) rı-
zasını kazanabilmektir. Bu dünyada ne kadar mala sahip olursa olsun âhirete ancak salih amel-
lerini götürebileceğini bilerek paylaşabilmektir. Zira başkalarına yardım etmek kişinin malını
eksiltmez, daha da artırır. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bildirdiğine göre Allah (c.c.), kullarına
37
şöyle buyurmuştur: “Ey âdemoğlu! İnfak et ki, ben de sana infak edeyim.”
38
36 bk. Âli İmran suresi, 110. ayet.
37 bk. Müslim, Birr, 69.
38 bk. Müslim, Zekât, 36.
87