Page 19 - Temel Dini Bigiler İslam-1 Lise 4. Ünite
P. 19
ANAHATLARIYLA İSLAM AHLAKI
çekilmekte, kendisine akıl ve irade bahşedilen insanın yaratılış amacının da bu hakikati görerek
kabul etmesi olduğu ifade edilmektedir.
Allah’ın (c.c.) kendisine seslendiği insan, yüklendiği bu sorumluluğun gereğini yapmakla
mükelleftir. Allah’ın (c.c.) Kura’n-ı Kerim’i vahyettiği Hz. Muhammed (s.a.v.) her konuda bize en
güzel örnek (üsve-i hasene) olduğu gibi Kur’an’ı anlama ve yaşama konusunda da en güzel ör-
nektir. Onun ahlakı Kur’an’dır. O, Kur’an-ı Kerim’in her ayet ve suresinin hakkını en ince ve titiz
bir şekilde vermiştir. Ayetleri okurken gözyaşı dökmüş, Allah’ın (c.c.) azabından korkmuş, O’nun
azamet ve yüceliğini beyan eden ayetlerle Allah’ı (c.c.) tesbih edip yüceltmiştir. Kur’an-ı Kerim’in
ayetleri onun ve arkadaşlarının kalbine, ruhuna, damarlarına, kanına karışmıştır. O ve ashabı
Kur’an’la bütünleşmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim’e karşı öncelikli vazifemiz, ona gönülden inanmak ve teslim olmaktır. Al-
lah’ın (c.c.) kitabı Kur’an-ı Kerim’i okuyarak anlamaya çalışmalı, ona bu iman ve bilinçle dört
elle sarılmalıyız. O öyle bir dosttur ki, hayatımızın her aşamasında bize yol gösterir ve yardımcı
olur. Kur’an-ı Kerim bir nurdur, şifadır, rahmettir. Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimize verilen
57
mucizelerin başında gelir. Bu konuda Hz. Peygamber: “Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların
inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiy
(Kur’an-ı Kerim)dir. Bu sayede ben kıyamet günü ümmeti en çok olan peygamber olacağımı ümit
ediyorum.” buyurmuştur. Yine Resulüllah Kur’an-ı Kerim’i çokça okumamız gerektiğini şöyle dile
58
getirmiştir: ‘‘Kur’an’ı çokça okuyunuz! Muhakkak o, kıyamet gününde kendini okuyanlara şefaat
edecektir.’’
59
BİLGİ KUTUSU
“Kur’an okuyan mü’min turunç gibidir: Tadı da güzeldir, kokusu da güzeldir. Kur’an okumayan
mü’min hurma gibidir: Tadı güzeldir ama kokusu yoktur. Kur’an okuyan günahkar kişi reyhan otu gibi-
dir: Kokusu güzeldir ama tadı acıdır. Kur’an okumayan günahkar kişi ise ebucehil karpuzu gibidir: Hem
tadı acıdır hem de kokusu yoktur.” (Buhârî, Tevhid, 57.)
Kur’an-ı Kerim’i hürmetle ve muhabbetle oku-
mamız da bir mü’min olarak vazifelerimizdendir. Ona
olan saygımız ve sevgimiz hem dünyada hem ahi-
rette bir nur olarak bizi kuşatır. Onu abdestli okumak
Allah’ın (c.c.) kitabına saygının bir gereğidir. Pey-
gamber Efendimiz Kur’an okumak için bir araya ge-
lenlerle ilgili şöyle bir müjde vermektedir: “…İnsanlar-
dan bir grup, Allah’ın evlerinden bir evde toplanırlar.
Allah’ın kitabını (Kur’an’ı) okurlar ve onu aralarında
konuşarak mânâsını anlamaya çalışırlarsa, üzerleri-
ne sukûnet (huzûr ve gönül rahatlığı) iner, onları rah- Görsel 42: “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı
met kaplar ve melekler onların etrafını kuşatır…” öğrenen ve öğretendir.” ( Tirmizî,
60
Fedâilü’l-Kur’an, 15.)
Kur’an-ı Kerim’i okumanın yanında anlamak ve anladığımızı yaşamak da vazifelerimizdendir.
Ancak Kur’an-ı Kerim’i tam manasıyla anlayabilmemiz için kendimizi Kur’an’a açmalıyız ki Kur’an
da bize kendini açsın. Bunun için de Kur’an’ı hürmetle, ihlasla, haşyetle, takvayla okumalıyız.
Kur’an okuma ibadetini hakkını vererek yapmaya çalışmamız cömertliği ve bağışlaması bol olan
57 bk. Yûnus suresi, 57. ayet. 59 Müslim, Müsafirin, 252.
58 Buhârî, İ’tisam,1. 60 Ebû Dâvud, Vitr, 14.
103