Page 18 - Temel Dini Bigiler İslam-1 Lise 4. Ünite
P. 18
ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER (İSLAM 1)
gamberimizin adı anıldığında salavat getirerek bizler de her fırsatta ona olan bağlılığımızı, sevgimizi
ve hürmetimizi dile getiririz.
Peygamber Efendimiz kıyamet günü insanların kendisine en yakın olanın en çok salavat
getiren olduğunu , kendisine selam verenin selamını alacağını haber vermiştir. Bir hadisinde “Bir
52
kimse bana selam gönderdiği zaman, onun selamını almam için Allah (c.c.) ruhumu iade eder.”
53
buyuran Peygamber Efendimiz bir başka hadisinde de “…Bana salat ü selam getiriniz. Zira nere-
de olursanız olun, sizin salat ü selamınız bana ulaşır.” demiştir. Kendisine salat ü selam getirme-
54
yi bizlere tavsiye eden Peygamber Efendimiz, “Bana salat ve selam getirin. Çünkü bu sizin için bir
arınmadır.” buyururken, salat ü selam getirmeyenleri cimri olmakla nitelemiştir. “Cimri, yanında
55
anıldığım hâlde bana salavât getirmeyen kimsedir.” 56
Peygamberimize karşı vazifelerimiz konusunda bilmeliyiz ki bizler öncelikle peygambere
iman edip, itaat etmeli, getirdiği dini teslimiyetle benimsemeli, onu sevip hürmet etmeliyiz. Onun
sünnetine uymayı bir hayat tarzı olarak kabul etmeli, onun yolunda yürüme çabası içinde olma-
lıyız. Çünkü Allah’ın (c.c.) sevdiği kişiler, Hz. Peygambere uymaya çalışan, edebiyle edeplenen,
onun ahlakını ve davranışlarını kendine hayat ölçüsü olarak kabul eden kimselerdir.
6. Kur’an-ı Kerim’e Karşı Vazifelerimiz
Kur’an-ı Kerim’e saygınızı nasıl gösterirsiniz?
Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) yaklaşık olarak 23 yıllık bir süreçte
indirilmiş son ilahi kitaptır. Kur’an-ı Kerim’in son ilahi kitap oluşu, onun hükümlerinin kıyamete ka-
dar yaşayacak olan bütün insanlar için geçerli olduğunu ifade eder. Öyleyse kim Allah’ın (c.c.) emir
ve yasaklarını öğrenmek ve bunlara göre bir hayat yaşamak istiyorsa; Kur’an-ı Kerim’e başvurma-
lıdır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de insanların dünya ve ahiret saadetlerini sağlayacak olan inanç
esaslarını, ibadetleri ve ahlak ilkelerini bildirerek bunlara riayet edilmesini ister.
Kur’an-ı Kerim, hiçbir değişiklik ve bozulmaya uğramadan günümüze kadar ulaşmıştır. Biz
Müslümanlar önceki ilahi kitaplara da iman etmekle beraber bunların zamanla tahrif edildiğini
ve geçerliliklerinin kalmadığını biliriz. İnsanlık için yegâne kurtuluş reçetesi Kur’an-ı Kerim’dir.
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın (c.c.) sözü olduğuna iman etmek, insana sorumluluk yüklediği gibi aynı
zamanda güven de verir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’e bu iman ve bilinçle sarılan, onu hayatının mer-
kezine yerleştiren bir Müslüman doğrudan Allah’ın (c.c.) sözüne muhatap olur. Allah (c.c.) ona
seslenir, emreder, yasaklar kısacası ona her konuda yol gösterir. Bu yönüyle Kur’an-ı Kerim’i
hidayet rehberi olarak kabul eden bir insan, yalnızlıktan ve yolunu kaybetmekten endişe duymaz.
Bir müjdeleyici ve uyarıcı olan Kur’an-ı Kerim, insana şah damarından daha yakın olan
Allah (c.c.) tarafından indirilmiştir. Her harf ve kelimesiyle Allah’a (c.c.) ait olan bu büyük mu-
cizeyi okuyup anlamaya çalışmak, dünyadaki en büyük nimettir. Allah’ın (c.c.) bozulmamış ve
değişmemiş sözü olan Kur’an-ı Kerim’in ayet ve surelerini okurken bunların Allah’ın (c.c.) taptaze
kelimeleri olduğunun daima bilincinde olur. Bu farkındalık, Kur’an- Kerim’in her ayetinin bizdeki
etkisini artırır. Kur’an’da Allah’ın (c.c.) yüceliğine, azametine, kudretine, ilmine, iradesine dikkat
52 Tirmizî, Vitr, 21. 55 Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 364.
53 Ebû Davûd, Menâsik, 96. 56 Tirmizî, Daavat, 100.
54 Ebû Davûd, Menâsik, 96-97.
102