Page 14 - Temel Dini Bigiler İslam-1 Lise 4. Ünite
P. 14
ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER (İSLAM 1)
Allah’a (c.c.) teslim olmak; emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçınmak:
İslam kelimesi, teslimiyet, barış ve kurtuluş gibi anlamlar içerir. İslam, Allah’a (c.c.) teslim
olmak, bu dünyada barış ve huzur içinde yaşamak ve ahirette de kurtuluşa ermektir.
Teslimiyet, Yüce Allah’a gönülden bağlanmak demektir. Bir Müslüman her şeyiyle Allah’a (c.c.)
bağlanır. O’nun verdiği görevleri yapmaya, yasakladığı şeylerden uzak durmaya çalışır. Allah’a (c.c.)
teslim olan insan, O’nun koruması altına girer ve güven içinde yaşar. Allah’a (c.c.) tam teslimiyet; sağ-
lam bir iman, Allah’ı (c.c.) tanımak ve O’na derin bir muhabbet beslemekle mümkündür.
Allah’a (c.c.) olan teslimiyet ve kul olma bilinci, kişinin takva ile hareket etmesini sağlar.
Sakınma, korunma gibi anlamlara gelen takva; Allah’a (c.c.) karşı sorumluluklarımızın bilinciyle
hareket etmek demektir. Takvanın başı küfre ve şirke düşmekten sakınmaktır. Daha sonra günah
işlemekten ve dinen şüpheli şeylerden uzak durmak gelir. Takvanın ileri derecesi ise, Allah’tan
(c.c.) uzaklaşmamıza neden olan her türlü duygu, düşünce ve davranışı terk etmek, kendimizi
bunlardan korumaktır. Kulluğumuzun Allah (c.c.) katındaki değeri takvamız ölçüsündedir. Kur’an-ı
Kerim’de Yüce Rabb’imiz, “...Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok
sakınanınızdır…” buyurarak takvanın önemini hatırlatır.
32
Görsel 39: “Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki
kurtuluşa eresiniz.” (Hac suresi, 77. ayet.)
Bir Müslüman İslam dininin ona kazandırdığı kulluk ve takva bilinci sayesinde Allah’ın (c.c.)
emirlerini yerine getirmede titiz ve özenli davranır. Yasaklarından da kaçınır. Sahih bir imanla
O’na tam teslim olur, O’nun muhabbetini ve marifetini kazanmaya gayret eder. Dünya hayatının
bir imtihan olduğunu asla unutmaz. Diğer canlıların ve insanların haklarına riayet eder, kimseye
zulmetmez. Havf ve recâ dengesi içinde kulluk vazifelerini yerine getirir. Havf; Allah’tan (c.c.)
korkmak demektir. Müslümanın Allah’tan (c.c.) korkması, O’na duyduğu ta’zim ve muhabbet ne-
deniyledir. Allah’tan (c.c.) korkan bir kul, yaptığı her şeyin hesabını vereceği bilinciyle hareket
eder ve Allah’ın (c.c.) rızasını kaybetmekten ve O’nun azabına uğramaktan korkar. Recâ ise,
ümitli olmak demektir. Bir Müslüman, “De ki: “Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kulla-
rım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağış-
lar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir.” ayeti gereğince Allah’ın (c.c.) merhametinden,
33
affından ve bağışlayıcılığından asla ümidini kesmez. Hata ve günahları olsa bile hemen tövbe
eder. Tövbe; işlenen günahlardan pişman olup, Allah’tan (c.c.) af dilemek ve bir daha o günahı
işlememeye gayret etmektir. Yüce Rabb’imiz, “…Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok
temizlenenleri sever.” buyurarak tövbe edip, günahlarından temizlenenleri sevdiğini bildirmiş-
34
tir. Peygamber Efendimiz de bir hadisinde, “Biriniz kaybettiği hayvanını bulduğu zaman ne kadar
32 Hucurât suresi, 13. ayet. 34 Bakara suresi, 222. ayet.
33 Zümer suresi, 53. ayet. 35 Müslim, Tevbe, 2.
98