Page 8 - Temel Dini Bigiler İslam-1 Lise 2. Ünite
P. 8
ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER (İSLAM 1)
4. Karz-ı Hasen
Çok darda kaldığınız bir zamanda bir arkadaşınız size borç verse ve “Elin
genişleyince ödersin.” dese neler hissedersiniz?
Karz-ı hasen borçlunun durumu iyileşince borcunu ödemesi koşuluyla gönüllü olarak bir
başkasına borç vermek anlamına gelir. Karz-ı hasen uygulamasında borçlu kimse borcunu öder-
ken herhangi bir faiz ödemez. Çünkü karz-ı hasende hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin sırf Allah
(c.c.) rızasını düşünerek Müslüman kardeşinin sıkıntısını gidermek amacı ön plandadır.
Dinimiz İslam’ın amacı, insanın dünyada ve ahirette mutluluk içinde yaşamasını sağlamak
ve onu huzura kavuşturmaktır. Müminin; kendisine, yaratanına, ailesine ve içinde yaşadığı toplu-
ma karşı sorumlulukları vardır. Karz-ı hasen bir Müslümanın darda olan kardeşine karşı sorum-
luluğuyla ilgilidir.
Borç alıp vermekle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunların başında mecbur
kalmadıkça borç almamak gelir. Çünkü borç almak sorumluluk doğurur. Hz. Aişe (r.a.) validemiz
Peygamberimizin ‘’Ya Rab! Günahtan ve borçtan sana sığınırım.” diye dua ettiğini ve bu konudaki
hassasiyetini bizlere haber vermektedir.
19
Borçlanmalar konusunda üzerinde durul-
ması gereken en önemli noktalardan biri sözleş-
me yapılmasıdır. Bakara suresinin 282. ayetinde:
“Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize
borçlandığınız zaman bunu yazın...” buyurulur.
Bu ayette borç alıp vermede veya alım-satım ve
benzeri akitlerde, borcun yazı ile tespit edilmesi,
senet veya senede benzer belgelerin düzenlen-
mesi tavsiye edilmektedir. Ödünç alıp verme de
bir borçlanma olduğuna göre, ileride ortaya çıka-
bilecek anlaşmazlıkları önlemek amacıyla, bütün
ödünç muamelelerinde yazılı sözleşme yapmak, Görsel 17: Borç alışverişinin yazılarak kayıt
hakların korunması bakımından en doğru yoldur. altına alınması dinimizde tavsiye edilir.
Dinimize göre kişilerin haklarının korunması önemlidir. Karz-ı hasen konusunda borç vere-
nin, borçluya haksızlık yapmaktan kaçınması, borçlunun da imkânı olduğunda borcunu ödemesi
gerekir. Ödeme durumu olduğu halde borçlunun borcunu bile bile ödememesi konusunda Pey-
gamberimiz “Ödeme gücünde olan birinin borcunu geciktirmesi zulümdür.” buyurmuştur.
20
Dinimizde, borçlu olana kolaylık gösterilmesi tavsiye edilmiştir. Borçlu gerçekten bir zorluk
içindeyse ödemesi ertelenebilir. Bu gibi durumlarda borcun tamamen bağışlanması da tavsiye
edilmiştir. Bir ayette: “Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet ve-
rin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır.” buyu-
21
rulur. Borçlu olan biri ödeme zamanı gelince, alacaklıya derdini anlatarak borcunu ödeyemeyece-
ğini söylediğinde, ona zaman tanımak veya borcu bağışlamak dini yönden güzel bir davranıştır.
19 bk. Buhârî, İstikraz, 2. 21 Bakara suresi, 280. ayet.
20 Buhârî, İstikraz, 13.
54