Page 14 - 5. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 14
PEYGAMBERİMİZİN ÇOCUKLUK YILLARI
Abdulmuttalib’in bütün çocukları oradaydı. Ölüm döşeğindeki babalarının bu haklı istek ve
vasiyeti karşısında hepsi sahip çıkacaklarını söylediler. Ancak bunlar içinde amcası Ebu Talib
öne çıkarak şunları söyledi:
— Onu yetiştirmek için ben herkesten daha fazla arzuluyum. Kardeşlerim de müsaade et-
sinler. Gerçi benim malım mülküm çok fazla değil. Lakin sevgili yeğenime sevgi ve ilgim her-
kesten ileridir. Başta sen olmak üzere bunu hepiniz biliyorsunuz. Sevgili yeğenimi bana ver ey
babam! Abdulmuttalib oğlunun bu sözlerine,
— Bu değerli hizmet senin olmalı. Bak oğlum, ben her işimde onunla istişare eder ve işare-
tine göre hareket ederim. Böyle yaptığım için hep doğru sonuçlara vardım. Şimdi de kendisi ile
konuşayım. Kimi seçeceğini bizzat kendisi tayin etmeli! diyerek karşılık verdi.
Daha sonra Abdulmuttalib, canından aziz tuttuğu sevgili torununa dönerek:
— Ey gözümün nuru! Ey benim can parçam! İçim sevginle dolu olarak ahiret yolundayım!
Artık senden mahrum kalıyorum. Amcalarından hangisinin manevi babalığını tercih edersin?
diyerek sordu.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), bir anda koşup kollarını amcası Ebu Talib’in boynuna doladı.
Ebu Talib “Canım benim!” diyerek sevgili yeğenini bağrına bastı. Peygamberimizin (s.a.v. ) de-
desi Abdülmüttalib, bu sahneyi görünce çok mutlu oldu. 17
Ölüm anında bile sevgili torunu için çırpınan dede, yine bir şeyler söylemek için çaba sarf
ediyordu:
— Beni iyi dinleyin! Sen de iyi dinle ey Ebu Talib! Bu narin yavru, sana emanettir! O da zaten
seni seçti. Bu can parçamı önce sana, sonra da hepinize emanet ediyorum! Öz canın kadar aziz
bil ve sıkı koruyup kolla! Bunlar sana baba vasiyetidir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), dedesinin yanına iyice yaklaştı. Bitkinleşen dede, sevgili toru-
nuna büyük bir sevgi ve muhabbetle baktı. Sonra kainatın en güzel başını ve en güzel gözlerini
öpüp kokladı.
— Şahid olun ki ben cihanda bundan daha güzel bir koku ve bundan daha güzel bir yüz
görmedim! 18
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), daha doğmadan önce babasız, altı yaşında ise annesiz kalan
Peygamberimiz (s.a.v) sekiz yaşında da dedesiz kalmıştı.
Mekkeliler büyük saygı duydukları Abdulmuttalib’in ardından uzun süre yas tuttular. Mekke
çarşısı bile onun ölümünden dolayı günlerce açılmadı. Vefatından sonraki süreçte Peygambe-
rimiz (s.a.v) de dedesini hayırla anmış ve onun için dua etmiştir.
17 Ebu’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, el-Vefâ bi Ahvâli’l-Mustafâ, C 1, s. 129.
18 Beyhâkî, Delâîlü’n-Nübüvve, C 2, s. 22-24.
24