Page 17 - 5. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 17

1.ÜNİTE



                Peygamberimizin (s.a.v) yanından hiç ayrılmayan dadısı Ümmü Eymen, amcasının yanında
             kalırken de onu bırakmadı. Ümmü Eymen, bu sevgili emanet için hep şöyle derdi:

                —  Onun hem küçük çocukluğunda hem biraz büyükken ne açlıktan ne de susuzluktan şikâ-
             yet ettiğini hiç görmedim. Kendisi şikâyetçi olmadığı gibi diğer çocukları da her türlü şikayetten
             sakındırmaya çalışırdı. Her işini kendisi yapmak isterdi. Hiçbir şeyde hazırcı değildi. Yatağını bile
             kendisi serer, kendisi toplardı. Kalktığında da yüzü güleç, gözleri tertemiz, pırıl pırıl olurdu.  21

                Peygamberimiz (s.a.v), çocukluğundan itibaren hizmetçi ve köle çocuklarını hor görmüyor-
             du. Herkesle arkadaşlık ettiği gibi onlarla da arkadaşlık ediyordu. Daha o yaşlarda dargınları
             barıştırıp yoksul, zayıf ve kimsesizlerin yardımına koşardı.

               1.7. Şam’a Yolculuk
                Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ilk uzun yolculuğa 12 yaşındayken çıkmıştı. Peygamberimizin
             (s.a.v) amcası Ebu Talib, Mekke’deki önemli tüccarlardan biriydi.  Mallarını satmak için zaman
             zaman uzun yolculuklara çıkardı.

                Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) on iki yaşına girdiği günlerde, yine büyük bir ticaret kerva-
             nıyla Şam’a gidilecekti. Ebu Talib de bu kervana katılmıştı. Hiçbir zaman sevgili yeğeninden ay-
             rılmayan amca, şimdi ayrılmak zorundaydı. Şam’ın Mekke’ye olan uzaklığı ve yolun da tehlikeli
             olması sebebiyle Ebu Talib, yeğenini yanında götürmek istemiyordu.

                Kervan hareket etmek üzereyken Sevgili Peygamberimiz de (s.a.v) diğer insanlar gibi kerva-
             nı uğurlamaya gelmişti. O zamana kadar amcasından hiç ayrılmayan Hz. Muhammed’in (s.a.v)
             veda zamanı gelince gözleri doldu. Duygulu bir sesle amcasına şöyle seslendi:

                —  Amca amca! Beni kime bırakıp gidiyorsun? Ne annem var benim ne de babam!”     22

                Bu sözlerle yüreğinden vurulan amca, binmiş olduğu devesinden atladığı gibi sevgili yeğe-
             nini bağrına bastı. Bütün herkesi duygulandırıp ağlatan bu sahnede, amca da ağlayarak sevgili
             yeğenine cevap verdi:
                —  Yavrucuğum benim! Yolculuğun zorluğu ve uzunluğu sebebiyle seni yanımda götürme-
             yecektim. Ama yemin olsun ki bundan sonra nereye gidersem gideyim seni de mutlaka yanım-
             da götüreceğim!  23
                Yol hem çok uzun hem çok zorlu hem de çok tehlikeliydi. Böyle bir yolculuğa herkes daya-
             namazdı. Bu yüzden hanımlar ve çocuklar götürülmezdi. Buna rağmen şefkatli amca, sevgili
             yeğenini beraberinde götürmek durumunda kalmıştı.

                Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bazen deve üzerinde bazen de yürüyerek devam ettiği yolcu-
             luk boyunca bir defa bile sızlanıp şikâyet etmedi. Tam tersine hem hareket hâlindeyken hem
             de mola yerlerinde kervandakilere elinden geldiğince yardım ediyordu.

                O sıralarda Bizans İmparatorluğuna bağlı olan Şam, aynı zamanda kendi içinde yönetimi
             olan bir yerdi. Şam’ın önemli bir şehri olan Busra ise merkezin güneyinde ve bir hayli uzağın-

            21    Suyûtî, Hasâisü’l-Kübrâ, C 1, s. 205.
            22    İbn İshâk, Kitâbu’l-Mübtedâ ve’l-Meb’as, C 2, s. 53.
            23    Beyhâkî, Delâîlü’n-Nübüvve, C 2, s. 24-25.



                                                       27
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22