Page 18 - 12. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 18
107
Kültürümüzde Peygamberimiz
Sultan I. Ahmet, sarığına taktırdığı sorgucun içine,
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ayak izinin resmini koy-
durmuş ve üzerine de şu dizeleri yazdırmıştır:
“N’ola tacım gibi başımda götürsem dâim,
Kadem-i nakşını ol hazret-i şah-ı Rasûl’ün.
Gül-i gülzâr-ı nübüvvet o kadem sahibidür,
Ahmedâ turma yüzün sür kademine o gülün.” 44
(Her zaman başımda taç gibi taşısam,
Peygamber’in (s.a.v.) ayak resmini.
Gül yanaklı Peygamberimizin (s.a.v.) ayak izidir o,
Ahmed durma hemen yüzünü sür o gülün ayağına!)
Milletimiz, asırlardır Hz. Muhammed’e (s.a.v.) derin
bir muhabbet beslemiştir. Ona duyulan bu sevgi onun
adını yaşatmak şeklinde de kendini göstermiştir. Anadolu
insanı, Hz. Peygamber’e (s.a.v.) olan sevgisinden ve bağ-
lılığından dolayı çocuklarına Ahmet, Mahmut, Mehmet, Görsel 4.12: Peygamber Efendimizin (s.a.v.)Top-
Hamit ve Mustafa gibi ona nispet edilen adları koymuştur. kapı Sarayı’nda koruma altında olan Kadem-i
Şerifi (ayak izi)
4. Bir Sahabi Tanıyorum: Ebu Eyyûb
el-Ensari (r.a.)
ÖRNEK OLAY
Osmanlı Sultanı I. Ahmet, büyük bir cami yaptırmak ister. Sultan bu caminin altı
minareli olmasını arzu etmektedir. Ancak o günlerde dünya üzerinde altı minareli tek
bir cami vardır o da Mescid-i Haram’dır. İstanbul’da inşa ettirdiği bu camiye altı mina-
re koydurmak Mescid-i Haram’a alternatif bir şeymiş gibi algılanabilir ve Allah’ın evi
Kâbe’ye saygısızlık olur düşüncesi ile Mekke şerifine haber gönderip Mescid-i Haram’a
yedinci bir minare eklettirir. Ardından da İstanbul’daki Sultan Ahmet Camisi’ni inşa et-
tirir. Ecdadımızın mukaddesata, Peygamberimize (s.a.v.) saygısı bu derece yüksektir.
(https:// www.sultanahmetcami.org/tarihce_h10.html)
44. Kâtip Çelebi, Tuhfetü’l-Kibâr fi Esfâri’l-Bihâr (Neşreden, O. Şaik Gökyay), s. 209.