Page 12 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 2. Ünite
P. 12
Peygamberimiz (s.a.v.) kendisine sorulan sorulara bazen soruyla karşılık verirdi. Bu şekil-
de muhatabını konu hakkında daha derin düşünmeye sevk ederdi: Bir adamın kıyametin
ne zaman kopacağıyla ilgili sorusuna Allah Resulü (s.a.v.), “Orası için ne hazırladın?” so-
rusuyla karşılık vermişti. Adam “Hesap günü için (farzlar dışında) fazladan namaz, oruç ve
sadaka hazırlayamadım ancak Allah ve Resulü’nü seviyorum.” deyince Hz. Peygamber,
“Sen sevdiklerinle beraber olacaksın.” buyurmuştu.
44
Peygamberimden Öğrendim
Allah Resulü (s.a.v.) bir gün “Müslümanın kim olduğunu biliyor musunuz?” diye
sordu. Ashab, “Allah (c.c.) ve Resulü daha iyi bilir.” dediler. Peygamberimiz (s.a.v.)
de “Müslüman diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.”
buyurdular. Ardından “Müminin kim olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu, “Mü-
minlerin canları, malları hususunda kendisinden emin olduğu kimsedir.” buyurdu.
(Tirmizî, İman, 12.)
Yukarıda verilen hadise göre mümin kimdir?
…………………………………………………............…………………………………………….......
………………………………………………………………………………………………...................
Terğib ve Terhibi Beraber Kullanması
Terhib “dinin yanlış ve günah olarak nitelendirdiği söz ve davranışlardan sakındırmak”, terğib
ise “doğru, faziletli kabul ettiği şeylere özendirip teşvik etmektir.” Böylece insandaki iki zıt
45
kutup (korku ve ümit) bir araya gelerek insanın karar noktasında ihtiyaç duyduğu ahengi ona
sağlamış olacaktır. Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde terğib ve terhibin daima dengeli olduğu,
bir müjdenin yanında hemen bir uyarının anlatıldığı görülür. Peygamberimiz (s.a.v.) “Hiç kim-
se diğerine karşı böbürlenmesin.” diyerek kibirden kaçındırırken “Allah için tevazu gösteren
kimseyi Allah yüceltir.” müjdesiyle de ahlaki gelişmeyi desteklemiştir. Peygamber Efendimiz
46
tebliğ sürecinde insanın mizacındaki bu iki noktayı göz önüne alarak terğib ve terhibi beraber
kullanmıştır.
Nasihate Önem Vermesi
Nasihat, terğib ve terhibe benzer bir kavramdır. Başkasının hatalarını gidermek için gösterilen
çaba; iyiliği teşvik, kötülükten sakındırmak için verilen öğütlere nasihat denir. Geçmiş kavim-
lerden bahseden ayetlerde peygamberlerin ümmetlerine nasihat ettiklerinden bahsedilir.
47
Aynı şekilde Resul-i Ekrem de tebliğ ettiği dinin özelliğini vurgulamak için üç defa tekrar ede-
rek “Din nasihattir.” demiş, çevresindekilerin “Kim için?” diye sormaları üzerine “Allah (c.c.)
için, O’nun kitabı için ve O’nun elçisi için, müslümanların yöneticileri ve bütün Müslümanlar
için.” buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.), Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarından
48
44 Müslim, Birr, 164.
45 Mehmet Görmez, “Terğib ve Terhib”, DİA, C 40, s. 508-509.
46 Müslim, Cennet, 65; Birr, 69.
47 bk. A’raf suresi, 62, 68, 79, 93. ayetler.
48 Buhârî, İman, 42; Müslim, İman, 95.
56