Page 19 - 10. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 19

DÖRDÜNCÜ ÜNİTE



                      Mekke, Müslümanlara yönelik artan zulüm ve baskılardan dolayı yaşanabilir olmaktan
               çıkmıştı. Allahu Teâlâ, Müslümanların Medine’ye hicret etmesinden sonra Resul-i Ekrem’e Hz.
               Ebu Bekir (r.a.) ile hicret etme izni verdi. Peygamberimiz kendisinde bulunan emanetleri sa-
               hiplerine teslim etmek üzere Hz. Ali’yi (r.a.) çağırdı. Hz. Ali’ye (r.a.) “Yatağımda bu gece sen ya-
                                                                                    73
               tacaksın. Şu yeşil hırkamı üzerine ört. Korkma, sana bir zarar erişmeyecektir.”  dedi. Müşrikle-
               rin kendisini şehit edebileceğini bildiği halde Hz. Ali (r.a.) canı pahasına Resullullah’ın sözüne
               bağlı kaldı. Yatağında o gece yattı. Ertesi gün emanetleri sahiplerine teslim ettikten sonra Hz.

               Ali (r.a.) Medine’ye hicret etti. Medine’de Sevgili Peygamberimiz, Muhacir ile Ensar arasında
               kardeşlik tesis ettiğinde Hz. Ali (r.a.) “Benimle kimse arasında kardeşlik kurmadın.” dediğinde,
                                                                       74
               Resullullah (s.a.v.) “Ali, dünya ve ahirette benim kardeşimdir.”   diye cevap verdi.

                                                                            Okuyalım



                 Allah’ın aslanı Hz. Ali, bir savaşta kafiri yere yıkıp öldürmek üzereydi. Kafir, Hz. Ali’nin (r.a.) yüzüne
                 tükürdü. Bunun üzerine Hz. Ali düşmanını bırakarak ayağa kalktı:
                 - Git, seni öldürmekten vazgeçtim, dedi.
                 Kafir bu duruma şaşırdı ve :
                 -Beni öldürmek üzereyken neden vazgeçtin. Seni ne alıkoydu? diye sordu.

                 Hz. Ali cevap verip şöyle dedi:
                 -Ben seninle Allah yolunda savaşıyordum. Sen yüzüme tükürünce öfkelendim kızdım. Eğer o an
                 öldürseydim, sana olan kızgınlığımdan dolayı bunu yapmış olacaktım. Yani seni Allah rızası için
                 değil de kendi nefsim için öldürmüş olacaktım. İ�şte bu düşünceyle seni serbest bıraktım. Bunu
                 duyan adam, bu samimiyet ve ince anlayış karşısında iman ederek müslümanların safına katıldı.

                                                                       (Mevlana, Mesnevi, C 1, s. 155-156.)


                      Sevgili Peygamberimiz kızı Fatıma’yı Hz. Ali (r.a.) ile evlendirdi. Böylece Allah Resulü’ne
               damat olma şerefine nail oldu. Sevgili Peygamberimizin soyu, Hz. Ali (r.a.) ve Hz. Fatıma’nın
               (r.a.) çocukları olan Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) ile devam etti. Peygamberimiz, to-
               runları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin’i (r.a.) çok sever ve onları omuzlarına alır, “Onlar benim

                                                      75
               dünyada öpüp kokladığım iki reyhanımdır.”  derdi.
                                                                                                   76
                      Hz. Ali (r.a.) Bedir Savaşı gibi birçok savaşta Allah Resulü’nün (s.a.v.) sancaktarı idi.
               Bütün savaşlarda adet olduğu üzere savaş öncesi iki ordunun kahramanlarının dövüştüğü yi-

               ğitler arasında hep o vardı. Karşısına çıkan bütün savaşçıları yendi. Bedir ve Ühud harbinde
               büyük kahramanlıklar gösterdi. Hz. Ali (r.a.), Ühud günü Müslümanlar bozguna uğrayıp geri




               73  İ�bn Hişam, Siret, C 2, s. 136.
               74  Tirmizı�, Menâkıb, 21.
               75  Buhari, Fedâilü’s-Sahabe, 22; Tirmizı�, Menâkıb, 30.                                 111
               76  İ�bn Sa’d, Tabakat, C 3, s. 23.
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24