Page 14 - 10. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 14
DÖRDÜNCÜ ÜNİTE
ciyi ve ihracatçıyı şehir dışında karşılayan tüccarları engellemiştir. Ö dönemde şehirli sermaye
sahipleri piyasa fiyatlarından habersiz yabancı ticaret kervanlarını yolda karşılar, getirdikleri
malları toptan ucuza almak suretiyle stoklayıp yüksek fiyatla satarlardı. Ü� reticinin ve satıcının
sermayedarlar tarafından bu şekilde aldatılmasını önlemek için Peygamberimiz, bunu yasak-
lamış ve görevliler tayin etmiştir. 51
Okuyalım
Fatih’in İ�stanbul’u fethinden sonra iki kişi Ösmanlı pazarını tetkik için dolaşmaya çıkar. Sabahın
erken saatinde bir bakkala giderek bir şeyler almak istediler. Bakkal onlara: “Ben siftah yaptım.
Siftah yapmayan komşumdan alın!” der. Bunun üzerine diğer bakkala giderler. Ö da aynı şekilde:
“Ben siftah yaptım. Siftah yapmayan yan komşumdan alın!” der. Böylece diğer dükkâna giderler.
Aldıkları cevap hep aynı olur. Nihayet siftah yapmayan bir bakkal bulurlar.
(M. Yaşar Kandemir, Ö� rneklerle İ�slam Ahlakı, s. 329)
Resul-i Ekrem, insanlara alışverişe hile karıştırmamayı ve helalinden ticaret yapmayı
daima tavsiye etmiştir. Bu şekilde yapılan ticareti Allah’ın (c.c.) bereketlendireceğini bildirerek
açgözlülük ve hırsın topluma ve ticari hayata zarar vermesini engellemek istemiştir. Resul-i
Ekrem, dürüst yapılan ticaretin bereket sebebi olduğunu şu sözlerle ifade etmiştir: “Alışveriş
yapanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sürece (alışverişi kabul edip etmeme konusunda) serbest-
tirler. Eğer dürüst davranırlar ve (malın kusurunu) açıkça söylerlerse alışverişleri bereketlenir.
52
Fakat kusuru gizler ve yalan söylerlerse (yaptıkları) alışverişin bereketi gider.” Bu da gösteriyor
ki, ticaretin dürüst yapılması ile kazancın bereketli olması arasında doğrudan bir ilgi vardır.
Hz. Peygamber; ticareti olumsuz etkileyen, haksız kazanca ve alışverişte güvensizliğe
sebep olan davranışları yasaklamıştır. Bunların başında da emeği sömüren, insanları çalışma-
ya değil kolay yoldan para kazanmaya teşvik eden faiz gelmektedir. Nitekim faiz, emek karşı-
53
lığı olmaksızın paranın kullanılmasına karşılık elde edilen kazançtır. Rabbimiz (c.c.) Kur’an-ı
Kerim’de konuyla ilgili olarak: “… Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır …” ve “Allah,
54
55
faizli malı mahveder, sadakaları ise bereketlendirir …” buyurmakla faizin haram oldu-
ğunu bildirmiştir. Faiz ve tefecilik toplumda “Sen çalış, ben yiyeyim.” gibi bencil fikirleri aşıla-
dığından toplumun düzenini bozmaktadır. Allah Resulü, Veda Hutbesi’nde “Faizin her çeşidi
56
ayaklarımın altındadır!” sözleriyle toplumda çok kötü olumsuzluklar meydana getiren faizi
yasaklamıştır.
51 İ�brahim Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, 310.
52 Ebu Dâvûd, Büyû, 51.
53 Dinı� Terimler Sözlüğü, s. 84.
54 Bakara suresi, 275. ayet.
106 55 Bakara suresi, 276. ayet.
56 Dârimı�, Menâsik, 34.

