Page 9 - Hadis Metinleri 3. Ünite
P. 9

İLİMLE İLGİLİ
                 HADİSLER





                Kadın veya erkek her Müslüman iman, amel ve ahlaka dair ilmihalî hüküm ve meseleleri öğren-
          melidir. İlmihal; hâlin, zaman, ortam ve şartların bilgisi demektir. Farz-ı ayn olan bu dinî-ahlaki davranış
          bilgisine sahip olmayan veya olduğu hâlde uygulamayan bir Müslüman fasık ve zalim diye nitelenir.  Ay-
                                                                                                          21
          rıca Rasûl-i Ekrem’in (s.a.v) şu hadisi, Kur’an öğrenmeyen ve onun terbiyesinden uzak kalan bir insanın
          vahim sonunu haber verir: “İçinde Kur’an’dan bir şey olmayan kimse, harap eve benzer.” 22

                İmam Buhârî, üçüncü hadisi “ilim için kadınlara ayrı bir gün tahsis edilmesi” başlığı altında verir.
          Hadisin diğer bazı tariklerinde, “büluğa ermemiş üç çocuk”   şeklinde, ölen çocukların durumu ile ilgili
                                                                    23
          açıklayıcı bir cümle vardır.

                Hadis metnindeki “Erkekler senin hadisini, sözlerini ve konuşmalarını alıp götürdü.” cümlesi, bazı
          tariklerde “Erkekler bize galebe çaldı.” diye geçer. Buradaki hadis kelimesi, sahabe ve tabiin devrinde
          genellikle ilim manasında kullanılır.
                Rasûl-i Ekrem’in (s.a.v), kadınların teklifini kabul ederek onlara özel zaman ayırıp ders yapması,
          onun kadın eğitimine verdiği değeri gösterir. Kadınlara özel düzenlenen bu ilim meclislerinde onlar ken-
          dilerini ilgilendiren problemleri, bazen doğrudan Rasûl-i Ekrem’e (s.a.v) açıkça soruyorlar ve cevabını
          alıyorlardı. Bazen de Hz. Âişe (r.a) başta olmak üzere müminlerin anneleri vasıtasıyla bilgi sahibi olu-
          yorlardı. Hz. Âişe (r.a) şöyle diyor: “Ensar
          kadınları ne iyi kadınlardır. Hayâ duyguları           BİLGİ KUTUSU
          ve mahçup yapıları, onların dinlerini sorma-
          larına ve dinde derin anlayış sahibi olmaları-         Hz. Peygamber’in (s.a.v) Medine’deki mes-
          na engel teşkil etmedi.” 24                      cidinin bitişiğindeki yere Suffe, burada kalan in-
                                                           sanlara da Ashab-ı suffa denir.
                Kadınların,  Hz.  Peygamber’e  (s.a.v)           Suffe: İslamiyet’te ilk yatılı medrese kabul
          hitaben  söyledikleri  “Allah’ın  sana  öğret-   edilir. Ashâb-ı suffe, zamanlarının çoğunu bura-
          tiklerinden  bize  öğretirsin.”  cümlesindeki    daki ilim tahsil etmek ve Kur’an öğrenmekle ge-
          “Allah’ın öğrettikleri” ile Kur’an-ı Kerim’in    çirirdi.
          yanı  sıra  hadis  ve  sünnet  kastedilmiştir.

                Suffe’nin  ilk  talebe  ve  muallimlerin-
          den  olan  Abdullah  İbn  Mes’ûd’un  (r.a)  şu
          açıklaması,  ilme  teşvik  etmesi  bakımından
          önem arz eder: “Sahabe, iç dünyaları itiba-
          riyle ümmetin en nezihi idi. İlim yönünden
          onlar, ümmetin en derin ve insanların en kül-
          fetsiz olanları idi. Siz âlimleri çok, hatipleri
          (lafazanları)  az  olan  bir  devirde  yaşıyorsu-
          nuz. Sizden sonra âlimleri az fakat hatipleri
          (lafazanları) çok olan bir zaman gelecektir.
          Kimin ilmi çok, konuşması da az olursa o öv-
          güye layıktır. İlmi az iken çok konuşan kimse
          ise yergiye layıktır.”  25



          21  bk. Fâtır suresi, 32. ayet.
          22  Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 18; Dârimî, Fedâilu’l-Kur’ân, 1; Ahmed b. Hanbel, I, 223.
          23  Buhârî, İlim, 34.
          24  Buhârî, İlim, 5.
          25  Dârimi, Mukaddime, 29.

                                                           48
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14