Page 13 - Hadis Metinleri 3. Ünite
P. 13
İLİMLE İLGİLİ
HADİSLER
Ayrıca onun fıkıh melekesi ve hukuk bilgisi dikkatleri çekmiş olmalıdır ki bizzat Hz. Ömer (r.a) “En
isabetli hüküm verenimiz Ali’dir.” ve Abdullah b. Mes’ûd (r.a) da “Biz, Medine halkından en iyi hüküm
36
verenin Ali b. Ebî Tâlib olduğunu konuşur dururduk.” diyecektir. Yanında Hz. Ali’den (r.a) söz açılması
üzerine Hz. Âişe (r.a), onun sünneti en iyi bilen kimse olduğunu söylemiştir.
Medine’ye hicret edeceği sırada Rasûlullâh’ın (s.a.v), kendisini öldürmeye gelecek düşmanları
oyalamak maksadıyla Hz. Ali’yi (r.a) Mekke’de bırakması, hicretin beşinci ayında gerçekleşen muâhât
(muhacir ile ensar kardeşliği) esnasında onu kendisine kardeş olarak seçmesi, Bedir, Uhud, Hendek ve
Hayber gazvelerine iştirak ederek Hz. Peygamber’in (s.a.v) sancaktarlığını yapması, emsali görülmemiş
kahramanlıklar göstererek zafer ve fetihler elde etmesi, Uhud ve Huneyn gazvelerinde çeşitli yerlerinden
yara aldığı hâlde Rasûlullâh’ı (s.a.v) koruma ve kollamada olağanüstü gayret göstermesi, Hz. Peygamber
(s.a.v) tarafından verilen “Ebû Türâb” künyesi (lakabı) yanında “el-Murtazâ” ve “Esedullâhi’l-gâlib” gibi
lakaplarla anılması, Hz. Peygamber’e (s.a.v) kâtiplik (sekreterlik) ve vahiy kâtipliği yapması, hicretin
altıncı yılında Fedek’te Sa’doğullarına gönderilen seriyyeyi ve onuncu yılında Yemen’e düzenlenen seferi
sevk ve idare etmesi, Tebük Gazvesi’nde Rasûlullâh’ın (s.a.v) vekili olarak Medine’de kalması, Mek-
ke’nin fethinden sonra Kâbe’yi putlardan temizleme işini üstlenmesi, Hz. Ömer’in (r.a) Filistin ve Suriye
seyahati esnasında Medine’de askerî vali olarak kalması onun sosyo-politik, idari ve askerî dehasını oldu-
ğu kadar insani, ahlaki faziletlerini de ortaya koymaktadır.
Muhammed Ravvâs Kal’acî’nin Mevsûatü Fıkhi Alî b. Ebî Tâlib (Dımaşk 1403/1983) adlı 648 say-
falık derleme eseri, bütün yönleriyle Hz. Ali’yi (r.a) tanıtması bakımından önem arz etmektedir.
İlim şehrinin kapısı olarak hicri 40 (miladi 661) tarihinde rahmet-i Rahmân’a kavuşan Hz. Ali’den
(r.a) nakledilen ve tazeliğini koruyan şu beyanlar, günümüz problemlerine ışık tutması bakımından önemli
görülmelidir:
“Sen şahısları hak ile tanı, hakkı şahıslarla tanıma. Yeter ki sen hakkı tanı, onun ehlini de tanırsın!”
“İnsanlar dünya hayatlarını geliştirme adına dinlerinin esaslarından bir şey terk edecek olurlar ise
Allah yaşadıkları şartların daha beterini onlara musallat eder.”
“Nimetin tamamına erişmek, İslam üzere ölmektir.”
Allah ondan razı olsun.
BULALIM
Siz de Hz. Ali’ye (r.a) ait sözler bulunuz.
“Âlimlere ‘Niçin öğret- “Cahil ile sakın şa-
“İnsanlar, bil- mediniz?’ sorusu sorul- “Eğrinin gölgesi kalaşma. Dili zehirli
madan cahillere ‘Niçin
medikleri şeyin öğrenmediniz?’ sorusu de eğri olur.” olduğundan kalbini
düşmanıdır.” sorulmayacaktır.” kırar.”
............................. ............................. ............................. .............................
............................. ............................. ............................. .............................
............................. ............................. ............................. .............................
............................. ............................. ............................. .............................
36 Buhârî, Tefsîr (2), 7.
52