Page 10 - Hadis Metinleri 1. Ünite
P. 10
HADİSLERİ YORUMLAMA
VE ANLAMA
4. BİR SAHABİ-RAVİ TANIYORUM: EBÛ HUREYRE (R.A)
Asıl adı Abdurrahman b. Sahr’dır. Yemen’de yaşayan Ezd kabilesinin Devs koluna mensuptur. Koyun
otlatırken bulduğu kedi yavrularını elbisesinin eteğine koyup onlarla oynadığı için kendisine Ebû Hureyre
(r.a) dendiği rivayet edilir. İlk karşılaşmada Rasûlullah’ın (s.a.v) ona böyle hitap etmesi, bu künyenin
20
ona Peygamberimiz (s.a.v) tarafından verilmediğini gösterir. Aslında Hureyre kelimesi, kedi anlamıma ge-
len hirr kelimesinin ism-i tasğîridir (küçültme ismi). Buna göre Ebû Hureyre (r.a), “kedicik sahibi, küçük
kedili” demek olur.
Ebû Hureyre (r.a), hicretin yedinci yılında (miladi 628) Müslüman olarak, kısmen Hayber Savaşı’na
ve daha sonra yapılan gazvelerin hepsine katılmıştır. O, Rasûlullah’ın (s.a.v), düşman kuvvetlerine karşı
oluşturduğu bazı askerî faaliyetlerde görev almıştır. Ali b. Ebî Tâlib ile Muâviye b. Ebî Süfyân arasında
21
çıkan savaşlarda Sa’d b. Ebî Vakkâs, Abdullah b. Ömer ve diğer bazı sahabeler (r.a) gibi hiçbir tarafı tut-
mamış, gelişen siyasî olaylara karışmamış ve olanları üzülerek geriden takip etmiştir.
Ebû Hureyre (r.a) gecenin üçte birinde uyur, üçte birinde ibadet eder, üçte birini de hadis müzakere ede-
rek geçirirdi . O, Ashab-ı Suffe’den biri olarak geçmiş yıllarını telafi edebilmek için Mescid-i Nebî’deki
22
Suffe’de kalıp Rasûlullah’ın (s.a.v) yanından hiç ayrılmamıştır. 5374 hadis rivayetiyle çok sayıda hadis
rivayet eden yedi sahabe arasında ilk sırayı almıştır.
BİLGİ KUTUSU
Binden fazla hadis rivayet eden sahabelere “muksirûn” denir. Muksirûndan olan sahabiler ve
rivayet ettikleri hadis sayıları şöydir.
Ebû Hureyre: 5374
Abdullah b. Abbâs: 1660
Abdullah b. Ömer: 2630
Câbir b. Abdullah: 1540
Enes b. Mâlik: 2286
Ebû Saîd el-Hudrî: 1170
Hz. Âişe: 2210
Ebû Hureyre’nin (r.a), aralarında Hz. Ebû Bekir (r.a), Muâz b. Cebel (r.a) ile Enes (r.a) gibi büyük sa-
habilerin de bulunduğu orta derecede fetva veren on üç kişiden biri olduğu ve Abdullah b. Abbâs (r.a) gibi
âlim bir sahabinin, onun fetva ve görüşlerine değer verdiği bilinmektedir. Abdullah b. Ömer’in (r.a), Ebû
Hureyre’ye (r.a) hitaben “Rasûlullah’ın sohbetine en fazla devam edenimiz, onun hadislerini en iyi ezber-
leyenimiz sensin.” demesi onun hadis ilmine olan düşkünlüğünü gösterir. Onun çok hadis rivayet etmesi,
bazı sahabeler tarafından tenkit konusu olmuştur. Duyduğu hadisleri başkalarına öğretmeyi meslek edinen
Ebû Hureyre (r.a), çok hadis rivayet etmesinden dolayı kendisine yöneltilen tenkitlere şu şekilde cevap
vermek durumunda kalmıştır: “Halk, ‘Ebû Hureyre (r.a) çok hadis rivayet ediyor, deyip duruyor. Halbuki
Allah’ın (c.c) Kitabı’nda şu iki ayet olmasaydı tek bir hadis rivayet etmezdim: “İndirdiğimiz açık delil-
leri ve Kitap’ta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün
lanet ediciler lanet eder. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve hakikati açıkça ortaya koyan-
lar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esir-
20 Tirmizî, Menâkıb, 46.
21 Ebû Dâvud, Cihâd, 112.
22 Dârimî, Mukaddime, 27.
18