Page 5 - Hadis 2. Ünite
P. 5

SÜNNETİN KONUMU





               Kur'an-ı Kerim, Peygambere iman ve itaat yanında ona ittibâyı da emreder. İttibâ, uymak,
            izlemek, tabi olmak, birinin veya bir şeyin peşine düşmek anlamlarına gelen bir kelimedir.



                     TARTIŞALIM


                   Sahabeden Zübeyr b. el-Avvâm ile bir komşusu arasında bahçe sulama konu-
                sunda bir anlaşmazlık çıkmıştı. Her biri önce kendi bahçesini sulamak istiyordu. Bu
                anlaşmazlığı Peygamber Efendimize ilettiler ve ondan çözüm istediler.
                   Allah’ın  Elçisi  bahçeyi  önce  Zübeyr’in  sulaması,  daha  sonra  suyu  komşusunun
                bahçesine salması yönünde karar verdi. Çünkü Zübeyr’in bahçesi suya daha yakındı.
                Ancak bu karar Zübeyr’in komşusunun pek hoşuna gitmedi ve bir peygambere asla
                söylenmemesi gereken bir söz söyledi:
                   -“Zübeyr, akraban olduğu için mi onu kayırdın?” dedi.
                   Resulullah’ı adaletsizlikle suçlayan ve verdiği karara itiraz eden bu adam ile ilgili
                şu ayet-i kerime nâzil oldu:
                   “Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında meydana gelen anlaşmazlık-
                larda seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümlere içlerinde hiç-
                bir sıkıntı duymadan tamamen teslim olmadıkça gerçek mü’min olamaz-
                lar.”
                                                                              (Nisâ suresi, 65. ayet.)
                   Bu olayı dikkate alarak Hz. Peygamberin sünnetine bağlılığın anlamını ve önemini
                tartışalım.

               Şu ayet-i kerime hem Allah'ı (c.c.) sevmenin hem de Peygambere uymanın delillerinden
            biridir:
               “De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana ittibâ ediniz; bana uyunuz ki, Allah da  sizi sevsin
            ve günahlarınızı bağışlasın.”
                                        16
               Ayet-i kerimelerde kendi nefsî arzularına uyanlar da kınanır:
               “Allah tarafından gelen bir yol gösterici olmadan sırf kendi hevâ ve hevesine uyandan
            daha sapkın kim olabilir ki?”
                                         17
               Allah Teâlâ, Resul-i Ekrem’e kendisine vahyolunana uymayı, inananlara da peygamberi
            örnek almayı emreder:
               “Rabb'inden sana vahyedilene uy.”
                                                  18
               Peygambere uyanlar da doğru yola uymuş ve hakkı uygulamış olurlar. Çünkü Kur’an uyu-
            lacak en güzel ve yegâne örneğin Allah'ın Elçisi olduğu gerçeğini bize bildirmektedir:

               19 Peygamberin  örnekliğini  en  açık  bir  şekilde  ifade  eden  bu  ayet  ile  “Hiç  şüphesiz  ki
            sen üstün bir ahlak üzeresin.”  ayet-i kerimesini ve “Ben ahlaki güzellikleri tamamlamak
                                          20
            üzere gönderildim.”  gibi hadis-i şerifleri birlikte düşünmek daha isabetli olur. Çünkü ahlak,
                               21
            16 Âl-i İmrân suresi, 31. ayet.
            17 Kasas suresi, 50. ayet.
            18 En’âm suresi, 106. ayet; Yûnus suresi, 109.ayet; Ahzâb suresi, 2. ayet.
            19 Ahzâb suresi, 21. ayet.
            20 Kalem suresi, 4. ayet.
            21 Muvattâ, “Husnü’l-Hulûk”, 8.


                                                       41
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10