Page 22 - Fıkıh Okumaları 6. Ünite
P. 22

FIKIH OKUMALARI




                 Kürtaj, bazı insanlar tarafından tıbbi müdahale yoluyla yapılan bir doğum kontrol yöntemi olarak
          kabul edilmektedir. Gayrimeşru ilişki sonucu hamile kalan, hayat standardını düşürmemek için ikinci ya
          da üçüncü bebeği istemeyen, anomali (engelli-beyin özürlü) bir çocuğa hamile olduğu söylenen kadınlar
          için de bir kurtuluş yolu olarak gösterilmektedir. Bununla birlikte bu yola başvuran pek çok kişi için yıl-
          lar geçse de dinmeyen bir sızı, bir travma sebebi olmaktadır. Çünkü vücut hamile kaldığı andan itibaren
          annelik hormonu salgılar ve döllenmeden itibaren bebekle anne arasında bir bağ kurulur. İşte kürtaj bu
          sevgi bağını yok etmekle kalmaz hormonal dengeleri altüst ederek kadının ruh sağlığını da bozar. Kürtaj
          sonrası pek çok kadın depresyona girmektedir.

                 İnsan hayatının korunması, İslam dininin beş temel ilke ve amacından biri olduğu gibi insanın en
          şerefli varlık olduğu, insanın saygınlığı ve dokunulmazlığı da İslam’ın ısrarla üzerinde durduğu ana fikirler-
          den biridir. Çocuk sahibi olmak istemeyenlerin meşru doğum kontrol yöntemlerinden birini uygulayarak
          önceden tedbir almaları caizdir. Erkek spermi ile kadın yumurtasının birleştiği ve döllenmenin başladığı
          andan itibaren ise insan teşekkül etmeye başlar. Bu andan itibaren insanın yaşama hakkı, Allah tarafından
          verilmiş temel bir hak olarak ortaya çıkar. Artık bu safhadan itibaren anne baba da dahil hiçbir kimsenin
          annenin hayati tehlikesi gibi haklı ve kesin bir zaruret durumu olmadıkça bu hakka müdahale etmesine
          izin verilmemiştir. Ayet ve hadislerde yer alan genel prensipler ve özel hükümler, anne karnındaki ceninin
          dinen meşru sayılan haklı bir gerekçe olmadan düşürülmesine, aldırılmasına ve gebeliğe son verilmesine
          müsaade etmez.
                 “Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin.”  ayeti, “Hz. Peygamber ’in kasten çocuk düşü-
                                                                  8
                                                                               9
          renin veya buna sebep olanın maddi tazminat ödemesine hükmetmesi” , anne karnındaki çocuğun hayat
          hakkını da güvence altına almaktadır. Diğer taraftan Hz. Peygamber’in bu tavrı, söz konusu fiili, cinayet
          olarak değerlendirdiğini göstermektedir. Bu itibarla İslam, annenin hayatını doğrudan etkileyecek tıbbi
          bir zaruret bulunmadıkça anne karnındaki çocuğun düşürülmesini veya aldırılmasını kabul etmemektedir.




                                                                      TARTIŞALIM

                             Anne  karnında  özürlü  olduğu  tespit  edilen  ceninin  durumu
                             hakkında  arkadaşlarınız  ile  tartışınız.





                                                                                                10
                 Hz. Peygamber’in, “ruhun cenine dört aylık iken üflendiğini bildiren hadisinden”  hareketle bu
          süreden önce kürtaj edilebileceği yönünde bir görüş varsa da tıp ilminde ortaya çıkan gelişmeler bunun
          isabetli olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Çünkü bu yoruma göre, ruhun üflenmiş olması ceninin müs-
          takil bir kişilik kazanması konusunda ölçü alınmakta, ruh üflenmeden önce cenin bir et parçası sayılmış
          olmaktadır. Oysa cenin daha döllenmenin gerçekleşmesi ile potansiyel bir insan haline gelmektedir ve
          dokunulmazdır. Dokunulmazlığı ruhun üflenmesi ile değil, potansiyel insan konumundaki canlı bir varlık
          oluşundan  gelmektedir.

                 Dinimizin kürtajı yasaklamasının temelinde döllenmeden sonra embriyonun oluşmasıyla birlikte
          insanın varlık serüvenine başlaması yatmaktadır. Doktorlar ceninin canlı bir varlık olduğunu üç hafta-
          lıkken kalp atışlarının tespit edildiğini, dört haftalıkken boyunun bir santim olup organlarının oluşmaya
          8 En’am suresi, 151. ayet; İsra suresi 31. ayet.
          9 bk. Buhari, Diyat, 25-26.
          10.Buhari, Bedü’l-Halk, 6.

                                                          162
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27