Page 21 - Akaid 7. Ünite
P. 21

7. Ünite                   KADER VE KAZAYA İMAN




                4.7. Sabır, Teslimiyet ve Rıza


                Sabır, Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak için karşılaşılan güçlüklere göğüs germektir. Sabır “nefsi
           telaştan, dili şikayetten, organları çirkin davranışlardan koruma, nimet haliyle mihnet hali arasında
           fark gözetmeyip her iki durumda sükunetini muhafaza etme, Allah’tan başkasına şikayette bu-
           lunmama” şeklinde de tarif edilmiştir. Ragıb el-İsfahani sabrın biri cismani, diğeri ruhani olmak
           üzere iki çeşidinden söz etmektedir. Cismani sabır bedenin maruz kaldığı zahmetli işlere ve acılara
           katlanmaktır ki bu tam olarak fazilet sayılmaz. Asıl fazilet ruhi sabır olup iki şekilde tezahür eder.
           Birincisi iffet olup insana zevk veren şeylerden yararlanmada aşırılıktan sakınmak suretiyle göste-
           rilen sabırdır. İkincisi, istenmeyen durumların başa gelmesi veya hoşa giden nimetlerden mahrum
           kalınması halinde sabırlı davranmaktır. 94

                Kur’an’da  imtihanın  bir  parçası  ola-
           rak insanların korkuyla, açlıkla, hastalık ve
           ölüm gibi musibetlerle imtihan edileceği
           vurgulanmaktadır. Bu imtihanlar karşısın-
           da övgüye değer bir davranış olarak öne-
           rilen şey sabırdır.
                “Andolsun ki sizi biraz korku ve aç-
           lık; mallardan, canlardan ve ürünlerden
           biraz  azaltma  (fakirlik)  ile  deneriz.  (Ey
           Peygamber!)  Sabredenleri  müjdele!  O
           sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği
           zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na
           döneceğiz, derler.” 95
                “(Ey  müminler!)  Yoksa  siz,  sizden   Yaşadığımız zorluk ve sıkıntıları sabırla aşmalıyız.
           önce gelip geçenlerin başına gelenler size
           de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve
           öyle sarsılmışlardı ki nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah’ın yardımı ne zaman!
           dediler. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.” 96

                Öte yandan Asr suresinde insanların hüsranda olduğu vurgulanırken iman edip salih amel
           işleyen, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye eden kimselerin bu hüsranın dışında kalacağı belirtil-
           mektedir. Ayrıca Allah yolunda mücadelede, Allah’ın emirlerini tavsiye edip yasaklarından sakın-
           dırmada sabır ve sebat göstermek Kur’an ve sünnette tavsiye edilmiştir.

                Zorluklar ve musibetler karşısında sabretmek, Allah’ın (c.c) takdirine teslimiyet ve rıza gös-
           termek, kulun imanıyla doğrudan alakalıdır. Rıza hali tedbir almaya ve sebeplere tevessül etmeye
           de engel değildir.  Müslümanların maddi manevi her türlü tedbiri almaları şarttır. Buna rağmen
           gerçekleşen deprem, sel, kuraklık, fırtına, hastalık ve ölüm gibi ilahi takdirin tecellileri karşısında
           metanet korunmalıdır.

                4.8. Hayr ve Şer

                Hayr, sözlükte iyi ve faydalı iş demektir. Terim olarak Allah’ın (c.c) emrettiği, razı olduğu ve
           sevdiği davranışlar anlamına gelir. Şer ise, kötü ve fena iş demektir. Terim olarak ise Allah’ın (c.c)
           yasakladığı ve hoşnut olmadığı, sonuçta yerilen ve cezayı hak eden davranışlar anlamına gelir.


           94. Ragıb el-İsfahani, ez-Zeria, s. 326-327.
           95. Bakara suresi, 155-156. ayetler.
           96. Bakara suresi, 214. ayet.


                                                                                              155
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26