Page 14 - 12. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 14
75
Peygamberimiz ve Toplumsal Değişim
Cahiliye Dönemi’nde Ekonomik Yapı
Arabistan, çöllerle kaplı bir bölge olsa da binlerce yıldır ziraat yapılan ve ürün elde edilen ara-
zi parçaları bulunuyordu. Hicaz, hurma; Yemen, buğday; Taif de üzüm üretimiyle meşhurdu. Pek
çok Mekkeli’nin de Taif’te bağları bulunuyordu. Ayrıca zeytin de Taif’in önemli ürünleri arasında
yer alıyordu. Taif’in bilhassa kuru üzüm ve zeytinyağları Mekkeli tüccarlar vasıtasıyla Hicaz’dan
Suriye’ye, Mezopotamya’ya hatta Horasan’a kadar kervanlarla götürülüyordu.
Araplar için hayvancılık da önemliydi.
Özellikle bedeviler ihtiyaçlarının önem-
li bir bölümünü deve ve keçi sütlerinden
ve yünlerinden karşılarlardı. Bedevilerin
servetleri sahip oldukları deve ve davar
sürüleriyle ölçülürdü. Devenin Arabistan
sosyal hayatında ve ekonomisinde yeri bü-
yüktü. Araplar arasında deve ve küçükbaş
hayvanların yanı sıra iyi cins at yetiştiricili-
ği de yaygın bir geçim aracıydı.
Genelde tarıma elverişli olmayan
Arap Yarımadası’nda ticaret ön plana çık-
mıştır. Bundan dolayı bölgede yaşayan Görsel 3.6: Eskiden pazar yerinde satılan eşyalardan bir kaçı
halk çok eski tarihlerden beri ticaretle uğ-
raşmıştır.
38
Medine, Yemen ile Suriye’yi birleştiren Baharat Yolu üzerinde yer alır. Geniş bir ova görünü-
münde olan Medine’nin iklimi hoş, toprağı verimlidir. Şehrin en önemli tarım ürünü hurmadır.
Mekke; Taif ve Medine’den farklı olarak tarım imkânı olmayan bir şehir olup İbrahim su-
resi, 37. ayette “ekin bitmeyen vadi” olarak tasvir edilmiştir. Mekke’nin önemi ticaret merkezi
olmasından ve ticaret yollarının güvenliğinin sağlanmasından kaynaklanmaktadır. Güney ve Ku-
zey Arabistan’ı birbirine bağlayan Baharat Yolu üzerinde yer alsa da ticari önemini Baharat Yolu
geçmeden çok önceleri kazanmıştır.
39
Kâbe’nin bakımı, korunması ve dinî ibadetlerini yerine getirmek üzere Mekke’yi ziyarete ge-
len hacılara hizmet etmek ve güvenliğini sağlamak da Mekke’nin önemini artıran etkenlerdendir.
Peygamberimiz (s.a.v.) kendisine risalet görevi verilmeden önce başarılı bir ticaret hayatı
sürdürmüş, Hz. Hatice’nin (r.a.) kuzeyde Şam ve güneyde Yemen’den getirttiği mallarını Mekke’de
satmıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) risalet görevinden sonra da şahsi ihtiyaçları için bizzat ticaret
yapmaya devam etmiştir.
İslamiyet Dönemi’nde Ekonomik Anlayış
İslam’da kazancın helal, temiz ve meşru yoldan elde edilmesi asıldır. Resûlullah (s.a.v.), Te-
bük seferi dönüşünde Sa’d b. Muâz (r.a.) ile karşılaşıp tokalaşmış, ellerinin nasırlaşmış olduğunu
görünce bunun sebebini sormuş, o da “Çoluk çocuğumun nafakasını temin için hurma bahçemde
çalışıyorum.” cevabını verince Hz. Peygamber (s.a.v), Sa’d b.Muâz’ın (r.a.) elini öpmüş ve “İşte bu
eller Allah’ın sevdiği ellerdir.” buyurmuştur.
40
38. Adem Apak, İslam Öncesi Arap Tarihi ve Kültürü, s. 169-177.
39. Faruk Bal, Çölün Ekonomisi, Akademik Ortadoğu Dergisi, C 9, s. 95.
40. bk. Serahsi, Mebsut, C 30, s. 245; Ali Bardakoğlu vd., İlmihal, “İslam ve Toplum”, C 2, s. 409.