Page 9 - 12. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 2. Ünite
P. 9

42             Peygamberimiz ve Sahabe                                                                                     Peygamberimiz ve Sahabe                   43



                   Peygamberimiz (s.a.v.) civar devletlerin başkanları-
               na mektup göndermek istediğinde ashabın Acemlerin
               (Arap olmayan) mühürsüz mektubu kabul etmedikleri-
               ni söylemeleri üzerine bir mühür edinmişti.  Gümüş-
                                                      11
               ten yapılmış bu mührün üzerinde üç satır hâlinde Al-
               lah (c.c.), Resul, Muhammed yazıyordu. Yani “Allah’ın
               elçisi  Muhammed”  yazıyordu.  Peygamberimiz  (s.a.v.)
               bu  mührü  parmağında  daima  taşımıştır.  Bir  vesikayı
               mühürlemek gerektiği zaman mühür basması için ya-
               nındakilere vermiş, sonra tekrar parmağına takmıştır.
                                                              12
                   Resûlullah’ın  (s.a.v.)  en  önemli  görevi  Allah’tan
               (c.c.)  aldığı  emir  ve  yasakları  insanlara  tebliğdir.  Hz.
               Peygamber’in  (s.a.v.)  tebliğ  ettiklerine  uymayı  Allah   Görsel 2.3: Peygamberimizin (s.a.v.) mührü
               (c.c.)  Kur’an-ı  Kerim’de  istemektedir.  “Allah'a  itaat
               edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak
               ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğ-
               ru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir..
                                                                        13
               İslam’a Davette Tebliğ ve İrşadın Önemi

                   Allah Teala bütün peygamberleri davetçi olarak göndermiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de aynı
               vasfa sahipti. O kendisi ile gönderilen İslam'ı bu özelliği ile yaymaya, insanları bu dine davet etme-
               ye çalışmıştır. Peygamberimizin (s.a.v.) bu özelliğini gözlemleyen, örnek alan sahabiler de davetçi
               kimlikleriyle öne çıkmışlardır. İslam'a davette; tebliğ, irşat ve tevfik kavramlarına dikkat edilerek bu
               süreç gerçekleştirilmiştir. Peygamberlerin özelliklerinden ilki Allah’tan (c.c.) aldıkları vahyi insanlara
               bildirmektir. Peygamberimizin (s.a.v.) yol arkadaşları sahabe de Peygamberimizden (s.a.v.) aldıkları
                                                 bilgileri hayatları boyunca insanlığa tebliğ etmişlerdir. Bil-
                            Tezkir               dikleriyle insanları irşat etmişlerdir.
                 Hatırlatma, vazifeyi veya Cenab-ı
                  Hakk’ın emirlerini hatırlatma.     Tebliğ sözlükte; ulaştırma, duyurma, bildirme ve açık-
                                                 lama gibi anlamlara gelir. Peygamberlere ait beş özellikten
                           (Yusuf Öz, DİA, C 41, s.68.)  biridir. Terim olarak; peygamberlerin Allah’tan (c.c.) aldıkları
                                                 emir ve hükümleri insanlara aynen bildirmeleridir.  Tebliğ
                                                                                             14
                            Tebşir               davet etmek anlamında da kullanılır. Davet, öğütten ibaret-
                  İlahi  emirlere uyanları iyi  bir   tir. İnanmayanı imana, isyankârı da itaate çağırmaktır. “Dave-
                sonucun beklediğini haber verme,   tin tezkir, tebşir, inzar gibi aşamaları da vardır.”  Bu konuda
                                                                                         15
                          müjdeleme.             Cenab-ı Allah Mâide suresi 67. ayette şöyle buyuruyor. “Ey
                (Hatice K. Arpaguş, DİA, C 40, s.226-227.)  Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu
                                                 yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine ge-
                             İnzar
                                                 tirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz
                 Allah'ın (c.c.), emirlerine uyma-  Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir.”
                 yanları ahirette ilahi azabın bek-  Tebliğin müjde ve uyarma anlamına geldiği Sebe' su-
                lediğini peygamberleri aracılığıyla   resi 28. ayettinde şöyle bildiriliyor: “Biz seni ancak bütün
                    haber vererek uyarması.      insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat

                        (Dini Terimleri Sözlüğü, s.173.)  insanların çoğu bilmezler.”

               11. Buhârî, Libas, 55; bk. Tirmizî, eş-Şemail, 46.
               12. bk. İbrahim Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s. 252-253.
               13. Nûr suresi, 54. ayet.
               14. Dinî Terimler Sözlüğü, s. 354.
               15. bk. Mustafa Çağrıcı, “ Davet”, DİA, C 9, s. 16-19.
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14