Page 8 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 8
2. Peygamberimizin Davetinin Temel İlkeleri
Davet, İslam’ı yayma ve Müslümanları dinî görevlerini yerine getirmeye çağırmak anla-
mına gelir. İnsan; ruh, kalp ve bedenden oluşan karmaşık bir yapıya sahip olduğu için
21
Peygamberimiz (s.a.v.) tebliğinde farklı yöntemleri bir arada kullanmıştır. Çevresindekileri
“Allah sizin suret ve mallarınıza değil, amel ve kalplerinize bakar.” diyerek uyarmış, Müs-
22
lüman şahsiyetinin ameli yönden olduğu kadar manevi açıdan da gelişmesinin gayreti
içinde bulunmuştu.
Bilgi Kutusu
İrşat
Peygamberlerin Allah’tan (c.c.) gelen Tebliğ Tebşir
vahyi eksiltmeden ve arttırmadan aynı
şekilde insanlara bildirmesine tebliğ Emr-i Davetle
benzer
denir. bi’l- kavramlar Nasihat
maruf
İnsanları İslam dinini benimsemeye ve Nehy-i
Müslümanları dinî görevlerini yerine ge- ani’l- Vaaz
tirmeye çağırmaya irşat denir. münker İnzar
Nebi (s.a.v.); davetini sunmak üzere çeşitli toplantılar düzenlemiş, akraba çevresiyle bağını
sürdürmeye devam etmiştir. Bunun yanında panayır, çarşı, mescit gibi kalabalık yerlerde
tebliğde bulunarak insanlarla sohbet etmiş, onlara bilmediklerini öğretme azmi ve çabası
içinde olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.) İslam’ı daha geniş kitlelere ulaştırma arzusuyla ka-
bile reislerine de ayrı bir ihtimam göstermiştir.
Düşünelim Paylaşalım
“Ey Peygamber! Biz seni gerçeğin bir temsilcisi, bir müjdeci ve uyarıcı, herkesi
Allah’ın izniyle ona çağıran ve ışık saçan bir kandil konumunda gönderdik.”
(Ahzâb suresi, 45-46. ayet.)
Yukarıdaki ayete göre tebliğde bulunan kişide olması gereken özellikler neler
olabilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Peygamberimizin Muhatabını Tanıması
Resulullah (s.a.v.) putperest bir topluma gönderilmiş olmasına rağmen onların Allah (c.c.)
inancına yabancı olmadığını biliyordu. Dolayısıyla Peygamberimiz (s.a.v.), insanlara bilme-
23
dikleri bir şeyden bahsetmiyor, onlardan yanlış olan inançlarını düzeltmelerini, şirke kaymış
inançlarını tevhide yöneltmelerini istiyordu.
Allah Resulü (s.a.v.) ait olduğu toplumun zihnî ve kültürel yapısını yakından tanıyordu. Bu
durum tebliğde ona oldukça yardımcı olmuştur. Arap toplumunda şiir ve hitabet önem-
liydi. Ukaz panayırında hatiplerin yaptıkları konuşmalar ezberlenir, zirve sayılan şair-
lerin şiirleri Kâbe’ye asılırdı. Kur’an’ın hitabetinden de etkileneceklerinin farkında olan
21 Mustafa Çağrıcı, “Davet”, DİA, C 9, s. 16.
22 İbn Mâce, Zühd, 9.
23 Toshihiko Izutsu, Kur’an’da Allah ve İnsan, s. 96.
20