Page 5 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 5
Nihayet belli bir zaman sonra Cebrail (a.s.) tekrar geldi. Vahyin ağırlığı altında heyecana
kapılan Hz. Peygamber, önceki gibi yine evine koştu. Ancak sonrasında nazil olan ayetler
ona ilk vazifesini hatırlatıyordu:
“Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)! Kalk ve insanları uyar. Sadece rabbini büyük
tanı. Nefsini arındır. Şirkten uzak dur.” 5
İlahi tebliğin insanlara ulaştırılma zamanının geldiğine işaret eden bu ayetler üzerine Hz. Pey-
gamber, başta eşi Hz. Hatice olmak üzere ailesini, risaletini kabul etmeye çağırdı. Davetin gizli
olarak devam ettiği bu süreçte Hz. Hatice ile birlikte kızları Zeynep, Rukiyye ve Ümmügülsüm
İslam’a girdiler. Daha sonra yanında büyüyen yeğeni Hz. Ali ile hizmetlisi Zeyd b. Harise de
Müslüman oldular. Aile dışından bu çağrıya kulak veren ilk kişi Ebu Bekir (r.a.) oldu. 6
Peygamberliğin dördüncü yılında, “Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça
ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme...” ve “(Önce) en yakın akrabanı
7
uyar. Müminlerden sana uyanlara kanatlarını indir. Eğer sana karşı gelirlerse ‘Şüphe-
siz ben sizin yaptıklarınızdan uzağım’ de.” ayetlerinin inmesiyle birlikte gizli davet süreci
8
sona ermiş, açıktan davet aşamasına geçilmiş oldu. Bu ayetlerin ilki, gizli davetin sona erdiğini
haber verirken diğeri davete kimlerle başlanması gerektiğini açıklamıştır. Allah Resulü (s.a.v.),
bunun üzerine en yakın akrabası olan Abdulmuttaliboğullarını ve daha geniş kabile grubu olan
Haşimoğullarını İslam’a davet etti. Hz. Peygamber’in amcası Ebu Talib, atalarının dinini terk
etmeyeceğini ancak kendisine davetinde destek olacağını söyledi. 9
Tebliğin ilk yıllarında İslam çağrısına kayıtsız kalan Kureyş’in ileri gelenleri putlara tapmayı eleş-
tiren ayetlerin gelmesiyle birlikte Hz. Muhammed’e (s.a.v.) karşı tavır göstermeye başladılar.
10
İlk olarak kendisini yalanlayıp ona şair, sihirbaz, kâhin diyerek iftirada bulundular. Hz. Peygam-
ber’in davetini bu şekilde engelleyemeyince ona dünyevi menfaatler teklif etmeyi denediler.
Peygamber Efendimiz kendisine yapılan bu teklifleri kesin bir dille reddetti. Ebu Talib, Kureyş’in
baskılarından bunaldığı bir zamanda yeğenine bu davadan vazgeçmesini tavsiye etti. Ancak
11
aldığı cevap kararlılık ifade ediyordu:
“Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler davamdan vazgeçmem. Ya Allah bu dini üstün kılar
ya da ben bu uğurda ölürüm.” Allah Resulü’nün (s.a.v.) bu sözü üzerine amcası, bedeli ne
olursa olsun kendisini koruyacağına dair söz verdi.
12
Asr-ı Saâdetten Bir Yaprak
Allah Resulü’nün (s.a.v.) amcasının oğlu Abdullah b. Abbas, ambargo sürecinde Haşi-
moğullarının yaşadıklarını şöyle anlatır: “Mahallede üç yıl kuşatma altında kaldık. Bizden
biri, ailesinin geçimini kazanmak için çarşıya çıktı fakat ona hiçbir şey satılmadı. Bu boykot
sebebiyle aramızda ölenler oldu. Hatta birisi, bir deri parçasını buldu; açlık sebebiyle onu
öğüterek suyla karıştırdı ve yedi.”
(Belâzurî, Ensab, C 1, s. 135-136.)
5 Müddessir suresi, 1-5. ayetler.
6 İbn Hişam, es-Sîre, C 1, s. 250-269.
7 Hicr suresi, 94. ayet.
8 Şuara suresi, 214-216. ayetler.
9 Belâzurî, Ensab, C 1, s. 118-119.
10 bk. Yunus suresi, 18. ayet; Enbiya suresi, 98, 99. ayetler; Furkan suresi, 55. ayet.
11 bk. Âdem Apak, Siyer-i Nebi, C 1, s. 107-131.
12 İbn Hişam, es-Sîre, C 1, s. 284-285.
17