Page 9 - 9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3. Ünite
P. 9

3. Ünite                                   İSLAM VE İBADET






               Farz
               Farz kelimesi; belirlenmiş, kesinleştirilmiş şey,
            pay, nasip gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise
            dinin mükelleften yapılmasını kesin ve bağlayıcı
            şekilde istediği iş ve davranışlar anlamındadır.  16
               Farzlar farz-ı ayn ve farz-ı kifâye olarak ikiye
            ayrılır. Farz-ı ayn; dinen sorumlu sayılan her Müs-
            lümanın  yapması  gereken  davranışlardır.  Beş
            vakit namaz, Ramazan orucu, zekât ve hac iba-              Ramazan orucu farz-ı ayndır.
            detleri farz-ı ayndır. Farz-ı ayn olan amelleri terk
            etmek haramdır ve terk edenler günah işlemiş
            sayılırlar.  Farz-ı  kifâye  ise  bazı  Müslümanların
            yapmasıyla diğerlerinin üzerinden sorumluluğu
            kalkan  davranışlardır.  Mesela  cenaze  namazını
            bazı  Müslümanlar  kıldığında  diğerlerinden  so-
            rumluluk  düşer.  Müslüman  toplumlarda  ilimle
            meşgul olmak, iyiliği emredip kötülükten sakın-
            dırmak, Kur’an-ı Kerim’i ezberlemek, toplum için
            zaruri meslekleri icra etmek de farz-ı kifayedir.          Cenaze namazı farz-ı kifâyedir
            Farz-ı kifaye olan bir ameli hiç kimse yerine ge-
            tirmezse  bütün  Müslümanlar  bundan  sorumlu
            sayılır.                                                       DÜŞÜNELİM

               Dinimizde  farzlar,  ayetlerle  belirlenmiş  ve  Bazı işleri yapmak farz olduğu
            Hz. Peygamber de farzların nasıl uygulanacağı-          gibi bazı işleri de yapmamak
            nı Müslümanlara göstermiştir. Namaz, oruç, hac         farzdır. Mesela Allah’ın (c.c.)
            gibi ibadetler böyledir. Farzı inkâr eden kişi din-     haram kılmış olduğu içki iç-
            den çıkar, terk eden ise görevini ihmal etmiş ve  mek, kumar oynamak, hırsızlık
            günah işlemiş olur. Farzları yerine getiren Müslü-     yapmak, yalan söylemek gibi
            man, Allah’ın (c.c.) övgüsüne mazhar olur, sevap  davranışları yapmamak farzdır.
            kazanır ve ahirette ödüllendirilir.

               Vacip
               Vacip kelimesi sözlükte yapılması gerekli, zo-
            runlu olan anlamına gelir. Terim olarak ise yapıl-
            ması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten
            daha kuvvetli olan dinî hükümler anlamında kul-
            lanılmıştır.  Bu  anlamdaki  vacip  terimini  Hanefi
            Mezhebi’nin  âlimleri  kullanmışlardır.   Rama-
                                                      17
            zan’da verilen fıtır sadakası, vitir ve bayram na-
            mazları ile kurban kesmek vaciptir.                       Bayram namazı kılmak vaciptir.
               Vaciplerin yapılması beklenir ve istenir. Vacip
            bir emri yerine getirmeyen kişi günah işlemiş olur. Dünyada kınanır, ahirette de
            ceza görür. Ancak farzdan farklı olarak, vacibi inkâr eden dinden çıkmaz.

            16 İbrahim Kâfi Dönmez, “Farz” , TDV İslam Ansiklopedisi, C 12, s. 184.
            17  bk. MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 375.
                                                      64
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14