Page 2 - İslam Ahlâkı 5. Ünite
P. 2

ALLAH’A VE PEYGAMBERİMİZE KARŞI VAZİFELER                            5. ÜNİTE


               1. Allah’a Karşı Vazifeler


                   Yüce Allah, bütün âlemi eşsiz sanatıyla yaratmıştır. Mahlukat içinde en üstün olarak
               yarattığı varlık ise insandır. Gökte ve yerde olan her şey insan içindir.  Güneş bizim için
                                                                                    314
               doğar, yağmur bizim için yağar. Irmaklar bizim için akar. Bitkiler bizim için büyür. Hayvanlar
               bizim için vardır.

                   Allah Teala, yarattıklarını insanın hizmetine vermiştir. Çünkü insan Allah (c.c.) katında
               çok değerlidir. Allah (c.c.) kendi isim ve sıfatlarından, diğer varlıklara vermediği birçok özel-
               liği insana vererek, onu en güzel biçimde yaratmıştır.  Yüce Rabb’imiz bize bizden yakın ol-
                                                                  315
               duğunu söylemekte, bizi koruyup gözetmektedir. Karşılıksız rızık vermekte ve çok sevdiğini
               bildirmektedir.  Bu sevgisini sayamayacağımız nimetler vererek göstermektedir. Allah (c.c.)
                             316
               her şeyi bizim için  bizi ise kendisi için yani kulluk etmemiz için yaratmıştır.  O hâlde Al-
                                                                                         318
                                 317
               lah’a (c.c.) karşı vazifelerimizin başında ubudiyet ve marifet gelir. Aynı şekilde Rabb’imize ta-
               zim, muhabbet, teslimiyet, tövbe, takva, havf ve reca ile kulluğumuzu göstermemiz gerekir.


               1.1.  Marifet
                                                                               ŞİİR OKUYALIM
                   Marifet, sözlükte “bilme, tanıma”  demektir. Bir terim
                                                    319
               olarak ise kulun Allah’ı (c.c.) tanıması, onun hakkında bilgi sa-  İlim ilim bilmektir
               hibi olmasıdır. Kulun Allah’ı (c.c.) sıfatları, fiilleri ve isimleri ile   İlim kendin bilmektir
               tanıması kitaplardaki bilgilerin üzerinde, kalbî bir durumdur.   Sen kendin bilmedin
                                                                               Bu nice okumaktır
                   Allah’a (c.c.) kulluk marifetle zirveye çıkar. Allah’ı (c.c.)
               tanıyanın kulluğu ile tanımayanın kulluğu bir değildir. “Al-    Okumaktan murat ne
               lah’ın, kalbini İslam’a açtığı bir kimse Rabb’inden bir nur     Kişi Hak’kı bilmektir
               üzere değil mi?...” 320 ; “Ey iman edenler! Eğer takva üze-     Çün okudun bilmezsin
                                                         321
               rinde olursanız o size bir furkân verir...”  ayetleri, mari-    Ha bir kuru ekmektir
               fete ermenin yollarını göstermektedir. Marifet, Allah’ın (c.c.)
               kuluna verdiği bir nurdur. Allah (c.c.) kullarına, “...Ben sizin   Okudum bildim deme
               Rabb’iniz değil miyim?...”  diyerek ruhlar âleminde kendi-      Çok tâat kıldım deme
                                         322
               sini tanıtmıştır. Bunun için marifet insanın özünde mevcuttur.   Eğer Hak bilmez isen
               Ona ulaşması için de kendi aslını tanıması gerekir. Kendini     Bu kuru lâf demektir
               bilen, yaratanını da bilmiş olacaktır. Kendinin aciz olduğunu                 Yunus Emre
               bilen, Rabb’inin her şeye gücü yeten olduğunu bilir. Kendinin
               fakir olduğunu bilen, Rabb’inin sonsuz zengin olduğunu bilir.
               Kendinin ölümlü olduğunu bilen, Rabb’inin ölümsüz oldu-
               ğunu bilir.


               314  bk. Câsiye suresi, 13. ayet.
               315  bk. Tîn suresi, 4. ayet.
               316  bk. Hûd suresi, 90. ayet; Burûc suresi, 14. ayet.
               317 bk. Bakara suresi, 29. ayet; Casiye suresi, 13. ayet.
               318  bk. Bakara suresi, 156. ayet.
               319  Dini Terimler Sözlüğü, s. 223.
               320  Zümer suresi, 22. ayet.
               321  Enfâl suresi 29. ayet.
               322  Ârâf suresi, 172. ayet.
                                                         117
   1   2   3   4   5   6   7