Page 3 - İslam Ahlâkı 4. Ünite
P. 3

4. ÜNİTE                  İŞ VE MESLEK AHLAKI


            2. Çalışma ve Meslek AhlAkı İlkeleri


                Çalışma, hedeflenen ama-
            ca ulaşmak için zihinsel ve be-
            densel olarak emek harcamak,
            gayret göstermektir. Çalışma,
            geçimin sürekliliğini sağlayan
            sosyal bir faaliyettir. Bu faali-
            yet,  ilk insan  ve  ilk  peygam-
            ber olan Hz. Âdem’e (as) kadar
            uzanır. Bu bağlamda insanın
            en başta gelen vazifelerinden
            biri helal kazanmak ve helal
            yolda harcamaktır. İnsanların
            yeteneklerine göre çalışıp ka-
            zanmaları, kazandıklarından
            da belli ölçüde harcama yapmaları hem tabii bir ihtiyaç hem de meşru bir haktır. Ancak
            toplumda gerekli iş bölümünü ve birliği sağlayacak, hayatın haksızlık ve suiistimallerden
            uzak olarak düzen ve güven içinde işlemesine katkıda bulunacak bazı temel ölçü ve ilkelere
            de ihtiyaç vardır.
                   Kuran ve sünnette helal kazanç yolları ile ilgili olarak yer alan temel ilkeler, genel
            olarak her devir ve dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak niteliktedir. İnanmış insanlara düşen
            görev, bu ölçüler çerçevesinde hareket edip iş ve ticaret hayatının kendi tabii ve meşru
            seyri içinde gelişmesini sağlamalarıdır. Bu da dinin insan ilişkileri ve iş hayatıyla ilgili olarak
            koyduğu açıklık, dürüstlük, güven, sözünde durma ve gayr-i meşru yollara tevessül etmeme
            gibi temel ilkelere bağlı kalmakla mümkündür. Selçuklu ve Osmanlı döneminde de bu ilke-
            lere bağlı kalmayı esas alarak çalışmalarını sürdüren ahilik kurumu; iyi ahlakın, doğruluğun,
            kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekono-
            mik düzeni sağlamaya yardımcı olmuştur.
                İslam dini, ruh ile beden, madde ile mana, dünya ile ahiret arasında sarsılmaz bir denge
            kurmuştur. Bu ölçülere uyarak çalışanlar dünya ve ahiret saadetini elde etmiş olurlar. Bu gibi
            fertlerden meydana gelen toplumlar ise yükselmenin, huzur ve saadetin zirvesine erişirler.
            İslam dini, dünya ve ahiret mutluluğu için çalışmayı farz kılmıştır. O hâlde Allah Teala’nın
            hoşnutluğunu kazanmak ve dünyaya geliş gayemizi gerçekleştirmek için çalışmayı en kutsal
            görevlerimiz arasında kabul etmeliyiz.

                Bir kişinin eğitimini alarak faaliyette bulunduğu işe, meslek denir. İnanan insanlar, mes-
            leklerini yerine getirirken mesleğinin hakkını verirler. Meslekleri ile insanlara hizmet sunar-
            ken bir ibadet şuuru içinde olurlar. Meslekî ahlak ilkelerinden ayrılmayarak hem Yaratan’ı
            hem de yaratılanı memnun ederler. Dolayısıyla bütün çalışmalarında güven, dürüstlük,
            saygı ve adil davranmayı ilke hâline getirirler. Diğerkâmlığın, toplumsal sorumluluğun asıl
            olduğu bir anlayışa sahip olurlar. İslam’da her zaman veren el alan elden üstün olmuştur.
            Dolayısıyla hizmet eden kişi hizmet alandan daha faziletlidir.



                                                      98
   1   2   3   4   5   6   7   8