Page 9 - AİHL Temel Dini Bigiler 5. Ünite
P. 9

ADAB-I MUAŞERET





            Allah’ın  (c.c.)  yeryüzünde  bizim  için  serdiği  nimet
        sofrası gerçekten çok geniştir. Helal olanlar, yasaklar-
        la kıyaslanamayacak kadar fazladır. Yasak edilenler de,
        bildiğimiz ve bilemediğimiz zararlarından dolayıdır. He-
        lal dairesi her türlü ihtiyaç ve arzumuza yetecek geniş-
        liktedir.

            Konunun diğer temel bir adabı da, yiyip içerken, aşı-
        rıya kaçmamaktır. Bu hem tıbben, hem de ahlaki açıdan
        uygun görülmemiştir. İbadet düşüncesiyle de olsa ge-
        reğinden az beslenmek doğru değildir. Peygamberimiz
        (s.a.v.), ömür boyu her gün oruç tutmayı uygun görme-
        miştir.  Gereğinden  fazla  yemek  yemeyi  de  onaylama-
        mıştır. Ayrıca iyice acıkmadan sofraya oturulmamasını,
        oturunca da tam olarak doymadan kalkılmasını tavsiye
                30
        etmiştir.
            Peygamberimiz (s.a.v.), bu konuda da mü’minler için
        güzel bir örnektir. O’nun sofrası çok çeşitli yemeklerden     Hz. Peygamber’in Sofra Duası
        meydana gelen zengin bir sofra değildi. Sade bir hayat
        yaşadığı için sofrası da sadeydi. O, yemek için yaşamaz,       “Bizi yediren, içiren ve Müslüman
        yaşamak  için yerdi.  Eve  geldiğinde yemek yoksa  bunu
        problem etmez, bazen bir iki hurma ile yetindiği de olur-     kılan Allah’a hamd olsun.”
        du.                                                                          Ebû Dâvûd, Et’ıme, 52.

              Hz.  Peygamber  (s.a.v.),  az  yemeyi  tavsiye  eder-
        di. Bazı yemekleri daha çok sevse de, hiçbir yemek için
        “sevmiyorum” ifadesini kullanmazdı. Yemek davetlerine
        katılırdı. Yemeğe başlamadan önce ve yemekten sonra
        ellerini yıkardı. Yemeğe besmele ile başlar, yemeği sağ             DÜŞÜNELİM
        eliyle yer ve kısa bir dua ile bitirirdi. Ortaya konmuş ye-
        meğin, kendi önüne gelen kısmından yerdi. Yemek yer-         “Âdemoğlu, mideden daha şerli bir
        ken sağa, sola dayanarak veya yaslanarak yenmemesini         kap doldurmaz. Âdemoğluna belini
        tavsiye ederdi.  Yemeğin israf edilmesini men ederdi.        doğrultacak birkaç  lokmacık ye-
                       31
                                                              32
        Soğan, sarımsak gibi kokusu başkalarını rahatsız eden        terlidir. Ancak (nefsinin galebesiyle)
                                                                     illa da (mideyi doldurma işini) ya-
        yiyecekleri yedikten sonra toplum içine girmeyi hoş kar-     pacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte
                  33
                                                          34
        şılamazdı.  Yemeğe ve suya üflemeyi yasaklardı.  Ye-         birini yemeğe, üçte birini suya, üçte
        meğin çok sıcak yenmemesi gerektiğini söylerdi. Yemek        birini de nefesine (tahsis etsin, üçte
                                                        35
        ve su kaplarının ağzını kapatmayı tavsiye ederdi.            birden fazlasına yemek koymasın).”
                                                                        Tirmizî, Zühd, 47; İbn Mâce, Et’ime, 50.








        30.  bk. Tirmizî, Zühd, 47; İbn Mâce, Et’ime, 50.
        31.   Buhârî, Et’ıme, 13.
        32.  bk. Nesâî, Zekât, 66.
        33.  bk. Müslim, Mesâcid, 72.
        34.  bk. İbn Mâce, Sünen, Et’ime, 18.
        35.  bk. İbn Mâce, Sünen, Et’ime, 18.
                                                       129
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14