Page 14 - Temel Dini Bigiler İslam-2 Lise 1. Ünite
P. 14
1. ÜNİTE
emin olmak da küfürdür. Çünkü Allah’ın (c.c.) rahmetinden ümidini ancak kâfirler keser ve Al-
lah’ın (c.c.) azabından ancak hüsrana uğrayanlar emin olur.”
28
4. Dinde farz veya haram olduğu kesin olan bir hükmü kabul etmemek de imanın ruhuna
aykırıdır. Mesela namazın farz, içki içmenin haram olduğunu kendi hür iradesiyle inkâr eden
veya bunları alaya alan, “Artık bunların devri geçti.” diyen bir kimseye mü’min denilemez. Bu
konuda Teftâzânî, Şerhu’l-Akaidi’n-Nesefî adlı eserinde şöyle der: “İster küçük ister büyük ol-
sun, kat’i delillerle masiyet olarak bilinen bir şeyi helal görmek, küçümsemek ve şeriatı alaya
almak küfürdür.” Dolayısıyla dinde haram, günah ve çirkin görülen bir şeyi övmek ve yü-
29
celtmek; helal, meşru ve güzel görülen bir şeyi yermek ve aşağılamak da imanla bağdaşmaz.
Küfrü gerektiren ve kişiyi iman dairesinden çıkaran söz ve davranışlardan uzak durmak gerekir.
Çünkü Mü’min, Allah’a (c.c.) ve Peygambere (s.a.v.) iman ettiği gibi onların koyduğu hükümleri
de kabul edip benimser.
30
5. İman, sadece sözde kalmamalı, samimi bir şekilde kalbin tasdikine dayanmalıdır. İmanın
geçerli olabilmesi için bir insanın sadece diliyle iman ettiğini söylemesi yeterli değildir. Çünkü
imanın yeri kalptir. Kur’an-ı Kerim’de münafıklardan bahsedilirken “İnsanlardan Allah’a ve ahi-
ret gününe iman ettik diyen kimseler vardır. Halbuki onlar mü’min değillerdir.” buyrularak
31
Allah’a (c.c.) ve ahiret gününe iman ettik dedikleri halde onların mü’min olmadıkları bildirilmek-
tedir. Bir başka ayette ise “Ey Peygamber! Ağızlarıyla ‘iman ettik’ deyip kalpleriyle iman et-
memiş olanlardan ve Yahudilerden küfürde yarış edenler seni üzmesin...” buyrularak gerçek
32
manada bir imanın kalpte samimi duygularla yer etmiş olması gerektiği belirtilmektedir.
6. İman edilmesi gereken şeylerin tamamına eksiksiz bir şekilde iman etmek gerekir. İman
edilecek şeylerin bir kısmına iman edip bir kısmına iman etmeyen kimseler mü’min sayılmaz.
Çünkü iman bütünlük ister, iman esaslarının hepsine inanmayı gerektirir. Özellikle peygamber-
ler arasında ayrım yaparak bazısını kabul edip bazısını kabul etmemek olmaz. Allah’a (c.c.)
iman edip gönderdiği vahyi kabul etmemek olmaz. Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin bazısına
iman edip bazısını kabul etmemek küfür olarak belirtilir. Mü’minler kitabın tamamına inandık-
33
ları için övülürken, Yahudiler kitabın bir kısmına iman edip bir kısmını inkâr etmeleri sebebiyle
34
kınanır ve bu sebeple ağır azaba çarptırılacakları Kur’an’da bildirilir.
35
7. İmanın herhangi bir baskı, tehdit, zorlama olmaksızın kişinin özgür iradesiyle gerçekleş-
mesi gerekir.
28 Teftâzâni, Şerhü’l-Akaidi’n-Nesefi, s. 195.
29 Teftâzâni, Şerhü’l-Akaidi’n-Nesefi, s. 193.
30 bk. Kehf suresi, 103-106; Nur suresi, 47-51; Nisa suresi, 60-61; Maide suresi, 43; Ahzab suresi, 36. ayetler.
31 Bakara suresi, 8. ayet.
32 Maide suresi, 41. ayet.
33 bk. Nisa suresi, 150-151. ayetler.
34 bk. Al-iİmran suresi, 119. ayet.
35 bk. Bakara suresi, 85. ayet.
23