Page 38 - Siyer 4. Ünite
P. 38
SIYER
Şair Diliyle
Son Söz
Ve zaman döne döne Sıçradı orta yere:
Gelmişti başlangıç noktasına -Kim derse "O öldü", öldürürüm!
İlk yaratılış düğümüne Ayrılık ateşinden
Mahlukatın var olduğu Ateşin şiddetinden
Yüzüsuyu hürmetine Sanki bendler çözülmüş
Evrenin Efendisinin Felekler çökmüştü
Kavuşmak vakti gelmişti sevgilisine. Şuur tutuşmuş
Hayatın menbaı Akıl iflas etmişti.
Merhametin son durağı Sonra Sıddıyk olan
Madeni, muhabbet ocağının Yetişti geldi
Ateşler içindeydi Baktı baktı yatağında hareketsiz yatan sevgiliye
Yatağında. Mağarada arkadaşına Hicrette yoldaşına
İltica etmişti sanki Kainat Sonra baktı çevresine
Kutsal tenine Mahşerden önce mahşer hâli yaşayan
Hayata şafak olan alnında Ashâbına
Ter taneleri Aline
Her biri insanlık çilesinden Ebu Bekir dedi:
Bir haberdi sanki -Ey nas, susun!
Bir an oldu Kim ki Resulullaha tapmaktadır
Aralandı gözleri Bilsin ki Resul ölmüştür
Sonsuzu kuşatan bakışları Kim ki Allaha tapmaktadır
Süzdü ciğerparesi Fâtıma'yı Bilsin ki Allah ölmez
Süzdü tek tek çevresindeki Hayy ve Layemuttur
Can dostlarını Ey nas, susun!
Kıpırdadı dudakları, dedi: "Inna lillah ve inna ileyhi raciun"
-Ebu Bekir kıldırsın namazı
Sonra daldı daldı uyandı Sonra eğildi sevgilinin yüzüne
Son defa aralandı Sürdü bulutlanmış gözlerini
Bakışları O güzellikler ülkesine
Yöneldi bir noktaya Baktı baktı ve dedi:
Karar kıldı bir noktada -Hayatında güzeldin
Ve dedi: Ölümünde güzelsin
-Merhaba ey refik i ala! Öldün
-
Olacak oldu Bir daha ölmeyeceksin
Akıllar kamaştı (Erdem Bayazıt, Şiirler, s. 152-155.)
Kalpler tutuştu
Feryat ve figan gökleri tuttu
Çekti kılıcını Faruk olan
126126