Page 13 - 9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 2. Ünite
P. 13
2. ÜNİTE
Şiir İklimi
HADİCE-TÜL-KÜBRÂ
Mukaddes genç adam yirmibeşinde;
Hadice-tül-kübrâ kırkına doğru.
«Beni alırlar mı?» O’na bir soru... Ondan, Peygamberin bütün evlâdı:
Kâinat Fahrinin cevabı: Evet! Zeynep; Rukiyye, Ümm-ü Kelsum;
Halkalandı Kureyş; meclis, ziyafet Ve sonra Fâtıma, Betûl ve Masum...
Bütün Mekke ünlü günün peşinde. Hadicenin gönlü O’nun gönlüdür;
Karşılıklı ahenk ahenk hutbeler; O’nun dışındaki her şey ölüdür.
Sayılıp döküldü, ünler, rütbeler; Ruhunda ne varsa hep O’ndan aldı.
Ve Allah ismiyle kıyılan nikâh... Bir seziş, bir inanç, gök kadar derin...
Hadice’nin evi Nura karargâh... İlk odur, birinci kaydı defterin;
Bu evde en büyük çifti dünyanın, Müslümanlıkta bir, kadınlıkta bir...
Bu evde gerçeği sadık rüyanın. Hizmette, şefkatte, yakınlıkta bir...
Hadice, Hadice, büyük ve temiz;
Öz anneden daha aziz annemiz...
(Necip Fazıl Kısakürek, Esselam, s. 44-45.)
Kâbe Hakemliği
Hz. Muhammed (s.a.v.) otuz beş yaşındayken Mekkeliler,
yangın ve sel sebebiyle zarar gören Kâbe’nin onarılması
ve duvarlarının yükseltilmesi için onu yeniden inşa etmeye
karar verdiler. Rum bir tüccara ait geminin Cidde Limanı’nda
karaya oturduğu haberini alan Mekkeliler, onun kerestesini
Kâbe’nin inşasında kullanmak üzere satın aldılar. Kâbe
duvarlarından her biri Kureyş’in ileri gelen kabilelerinden
birine tahsis edilerek şehirde bulunan Kıpti bir marangozun
yardımıyla inşa işine başlandı. Hz. Peygamber’in de amcası
Abbas ile birlikte taş taşıyarak yardımcı olduğu tamir işi,
her bir grubun kendine düşen kısmı tamamlamasıyla sona
erdi. Ancak Hacerülesved’in yerine konulması hususunda
kabileler arasında anlaşmazlık çıktı. Çünkü her bir kabile Görsel 2.4
kutsal saydıkları bu taşı yerine koyma şerefinin kendilerine Hacerülesved
ait olduğunu iddia ediyordu. (Fotoğraf: Orhan Durgut)
45

