Page 16 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 16

Bilgi Kutusu



                     Uhuvvet, aynı inanç ve değeri paylaşan kişi ya da gruplar arasındaki manevi birliği
                     ve dayanışmayı anlatan bir tabirdir. İslam, kan bağını ifade eden kardeşlik kelimesinin
                     anlamını, din kardeşliği manasına gelen uhuvvet kavramıyla genişletmiştir. Dolayısıy-
                     la maddi anlamdaki kan birliğinin yerini manevi anlamdaki inanç birliği almıştır.

                                                           (Mustafa Çağrıcı, “Kardeşlik”, DİA, C 24, s. 485-486.)



                  7. Asr-ı Saâdette Kardeşlik ve  Dayanışma
                  İslam, kabile dışında otorite kabul etmeyen cahiliye anlayışına, gerçek otoritenin Allah
                  (c.c.) olduğunu kabul ettirmiştir. Bunun sonucu olarak fertler arasındaki kan bağı yerine
                  inanç ve imana dayanan yeni bir bağ oluşmuş, dolayısıyla kabilesi için savaşan değil, dini
                                                            uğruna  cihat  eden  bir  ümmet  ortaya  çık-
                                                            mıştır.  Allah  Resulü’nün  (s.a.v.)  Medine’ye
                                                            hicretinden  hemen  sonra  gerçekleştirdiği
                                                            ensar  ile  muhacir  kardeşliği  bu  yeni  dü-
                                                            şüncenin en pratik uygulamasıdır. Bu İslam
                                                            kardeşliği, Medineli Evs ve Hazrec kabilele-
                                                            ri arasındaki anlaşmazlıkları sona erdirerek
                                                            şehirde huzur ve güveni tesis etmişti. Yıllar
                                                            boyu  devam  eden  kan  davaları  sebebiyle
                                                            yaşanan üzücü olaylar Medinelilerin Müslü-
                                                            man olması ile sona ermişti. Böylece Evs ve
                                                            Hazrec kabileleri düşmanlığı bırakıp kardeş
                                                            oldular.

                                                            Allah  Teâlâ  “Hep  birlikte  Allah’ın  ipine
                                                            (Kur’an’a)  sımsıkı  sarılın.  Parçalanıp
                                                            bölünmeyin.  Allah’ın  size  olan  nimetini
                                                            hatırlayın.  Hani  sizler  birbirinize  düş-
          Görsel 4.8    manlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde
          Müslüman,
          Müslüman’ın   kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de
                                                    47
          kardeşidir.   O sizi oradan kurtarmıştı…” buyurarak onları sıkıntıdan kurtaranın imanları ol-
                        duğunu hatırlatıyor, ayetin başında yaptığı ikazla ile istikamet belirliyordu.
                  Evs ve Hazrec kabilelerini bütünleştirerek ensara dönüştüren uhuvvet anlayışı, hicretle birlik-
                  te bu kez Mekke ve Medine şehirlerini buluşturacak, muhacir ve ensarı kardeş ilan edecekti.
                  Ensar muhacir kardeşliği sayesinde, her şeylerini Mekke’de bırakmış olan Müslümanlar, Me-
                  dineli kardeşlerinin yardımıyla yeni bir hayat inşa ettiler. Bu sayede ensar ve muhacirler ara-
                  sında duygusal, sosyal ve ekonomik bir bağ kuruldu. Zamanla şehrin en güçlü ve organize
                  unsuru hâline gelen bu topluluk, birlik ve beraberliğini bozmadığı için etkisini daha da artırdı.
                  Hz. Peygamber’in liderliğindeki bu sağlam yapı, hem Medine içindeki düşman unsurlarla
                  hem de Hicaz’ın diğer müşrik Arapları ile aynı anda mücadele edebildi. Sahip oldukları güçlü
                  yardımlaşma ve dayanışma duygusu ile hareket eden Müslümanlar, sırasıyla bütün düşman-
                  larını etkisiz hâle getirdi. 48
                  47 Âl-i İmrân suresi, 103. ayet.
                  48 bk. Âdem Apak, Siyer-i Nebi, C 1, s. 189-193.

                                                       114
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21