Page 4 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 4

Hz. Musa, gençlik ve olgunluk çağına geldiğinde Allah Teâlâ ona hikmet ve ilim başta olmak
            üzere bir çok güzel özellik verdi. O, zalimleri sevmez, onlardan nefret ederdi. Mazlumları ve zayıfları
            ise  çok  sever  ve  onlara  yardım  ederdi.  Hz.  Musa,  bir  defasında  şehirde  dolaşırken  kavga  eden
            iki  adam  gördü.  Birisi  kendi  kavmi  olan  İsrailoğulları’ndan,  diğeri  ise  Mısır’ın  yerlilerinden  yani
            Kıptîlerden idi. İsrailoğulları’ndan olan adam zor durumdaydı. Hz. Musa’dan yardım istedi. Hz. Musa,

            zalim Kıptîye öfkelendi ve ona bir yumruk vurdu. O da düştü ve öldü. Fakat Hz. Musa’nın amacı
            asla onu öldürmek değildi. Neye uğradığını şaşırmıştı. Bir anda kendini toparladı ve Allah’tan (c.c.)
            af diledi. Bunun şeytanî bir iş olduğunu anlamıştı. Yaptığı bu hatadan dolayı hemen Allah’a (c.c.)
            yönelerek “‘Ya Rabb’i, ben kendime yazık ettim, beni affeyle!’ dedi. Allah da onu bağışladı...”
                                                                                                           23
            Sonra, Hz. Musa: “Ya Rabb’i! Bana lütfettiğin bu nimetler hakkı için, artık suçlulara asla arka
            çıkmam.”  diyerek işlediği hatadan tövbe etti. İşlediği hatanın ardından hemen Allah’a (c.c.) yönelip
                      24
            tövbe eden Hz. Musa, günah işleyenler için kurtuluşun yolunu gösteriyordu. Çünkü kul ne kadar

            günahkâr olsa da onu affedecek olan ancak ve ancak Allah Teâlâ’dır. O'nun af ve merhameti ise
            her şeyi kuşatmıştır. Günah işleyince, hemen tövbe edilmelidir. Kalbe gelen her sıkıntı pişmanlık ve
            tövbe ile Allah’a (c.c.) sığınarak kolayca giderilebilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) “Tövbe eden, günah
            işlememiş gibi olur.”  buyurmuştur.
                               25
                                                      TARTIŞALIM


                     Allah Teâlâ Nisa suresi 110. ayetinde, “Biri günah işler veya kendine zulmeder, sonra
                 pişman olup Allah’a istiğfar ederse Allah Teâlâ’yı çok merhametli, af ve mağfiret edici
                 bulur.” ve Nur suresi 31. ayetinde de “...Ey müminler, Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa
                 eresiniz.” buyurmaktadır.
                     İşlenen günahlara tövbe etmeyi ve tövbe etme adabını sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.





                 Medyen’e Hicret



                 Kaza  ile  bir  Kıptî'yi  öldürdükten  sonra  Mısır’dan  hemen  ayrılan  Hz.  Musa,  Medyen’e   doğru
                                                                                                     26
            hareket etti. Hz. Musa günlerce yolculuk yapmış, acıkmış ve yorulmuştu. Bir su kuyusunun yakınında
            oturup dinlenmeye başladı. Bu sırada kuyunun başında bulunan çobanlar, hayvanlarını suluyorlardı.
            Hz. Musa, hayvanlarını sulamak için kenarda bekleyen iki genç kız gördü.  Kendilerine niçin hayvanları
                                                                                 27
            sulamadıklarını  sorunca;  çobanların  arasına  girmek  istemediklerini,  bu  sebeple  onların  gitmelerini
            beklediklerini,  babalarının  hayvanları  güdemeyecek  kadar  yaşlı  olduğunu,  başka  kardeşleri  de
            olmadığını söylediler. Hz. Musa yerinden kalktı ve hayvanlara su verdi. O'nun bu yardımına çok sevinen
            genç kızlar, teşekkür ederek oradan ayrıldılar ve hayvanları sürüp götürdüler. Bu olaydan sonra bir
            kenara çekilen Hz. Musa, Rabb’ine yöneldi ve mahzun bir vaziyette yalvararak: “...Rabb’im! Doğrusu

            23 Kasas suresi, 16. ayet.
            21 Kasas suresi, 17. ayet.
            25 ibni Mace, Zühd 30.
            26 Medyen; kesin olmamakla birlikte bugünkü Suriye’yi Yemen’e ve Mısır’ı İran Körfezi’ne bağlayan kavşakta bir yerdir. (bk.
            Ömer Faruk Harman, “Medyen”, TDV İslam Ansiklopedisi, c. 28, s. 347.)
            27 bk. Mehmet Ümit, "Şuayb",TDV İslam Ansiklopedisi, c. 39, s. 222-223.


                                                            22
   1   2   3   4   5   6   7   8   9