Page 23 - Fıkıh 4. Ünite
P. 23

4. Ünite - İbadat

            Hanefi  mezhebine göre  yolcunun  seferde, 4  rekât  olan
          farz namazları 2 rekât kılması vaciptir. 4 rekât kılması ise
          mekruhtur. Mâliki mezhebine göre seferde 4 rekât farzları
          2 kılmak sünnet, Şâfii ve Hanbeli mezhebine göre seferde 2
          veya 4 kılmak câiz ve iki rekât kılmayı tercih etmek evlâdır.
            Seferî kimse, seferî olmayan mukim bir imama uyarsa
          namazı onunla beraber dört rekât olarak kılar. İmam sefe-
          ri olursa iki rekâtta selam verir, mukim cemaat ise namazı
          tam kılar. Seferîlikte durum müsait olmadığında nafile na-    Hanefi mezhebi, Hac’da Arafat ve
          mazlar terk edilebilir. Yolcuyken kazaya kalan dört rekâtlı   Müzdelife dışında iki namazı birleştirerek
          farz namazlar ikamet yerine dönülse bile iki rekât olarak       kılmayı (cemi) câiz görmez.
          kaza edilir.
            Hanefi  mezhebine  göre  iki  namazı  cem'  etmek  Hac’da  Arafat  ve
          Müzdelife dışında câiz değildir. Sadece Hac'da arefe günü öğle ile ikindi
          namazı, akşam ile yatsı namazı cem edilerek kılınmaktadır. Diğer mez-
          hepler ise belli durumlarda bu namazları cem etmeyi câiz görmüştür.
            Hasta Olanların Namazı
            Ayakta durmaya gücü yetmeyen veya ayakta durması
          hâlinde hastalığının uzaması yahut da artmasından korkan
          bir hasta, oturduğu yerde rükû ve sec deleri yaparak
          namazını kılar. Oturarak namaz kılamayan çok yaşlı ve
          âciz olan hasta yan yatıp yüzünü kıbleye çevirerek veya sağ
          tarafına dönerek îmâ ile namaz kılar. Sırtüstü yatıp rükû ve
          secdeleri baş işareti ile yaparak da namazını kılabilir.
            Namazların Kazası
            Büluğa ermiş olan her Müslümanın namazları vaktinde
          kılması gerekir. Namazın vaktinde kılınmasına eda, vakti     Ayakta durarak namazı kılamayan kişi
          içinde eksik kılınan namazın yeniden kılınmasına iâde, va-           oturarak kılabilir.
          kit çıktıktan sonra kılmaya ise kaza denir. Kazası kılınan
          namaz, yerine getirilmiş olur. Ancak namazı bile bile vak-
          tinden sonraya bırakmak doğru değildir ve Cenab-ı Hak’tan
          mağfiret dilemek gereklidir.
            Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “...Şüphesiz
          ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”
                                                               35
            Resulullah'a (s.a.v.) “Amellerin en faziletlisi hangisidir?”
          diye sorulmuş,  O da cevaben:  “Vaktinde kılınan namaz.”
                                                                 36
          buyurmuştur.
            Namazı vaktinde kılmayanlar ağır bir şekilde Peygam-
          berimiz tarafından şöyle uyarılmıştır: “Biriniz uyuyakalır veya   Uyku, unutma veya bir takım nedenlerle
          unutur da namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit o namazı   farz olan vakit namazları vaktinde
          kılsın; o vakit kaçırdığı namazın vaktidir.” 37               kılamayan kişi, kazasını kılmalıdır.

            Namazını unutarak veya uyanamayarak vaktinde kıla-
          mayan kişinin, en kısa zamanda kaza etmesi gerekir.

          35  Nisa suresi, 103. ayet.
          36  Buhârî, Mevâkîtü’s-salat, 5.
          37  Buhari, Mevâkît, 37.
                                                         85
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28