Page 4 -
P. 4

XVIII. yüzyılda döneminin en kudretli neyzeni olarak gösterilen Kutbünnayi Osman Dede
          (ö.1729) Kantemiroğlu yazısına benzer bir çeşit harf yazısı geliştirmiştir. Osman Dede’nin nota
          yazımında da Türk mûsikîsinin temel ses sistemindeki perdeler için 33 harf kullanılmıştır. Yine
          XVIII. yüzyılda Tanbûri Artin Ermeni işaretleri kullanarak bir notalama sistemi yapmıştır.


                XIX. yüzyılda Sultan II. Mahmut Döneminde (1807-1839) Batılılaşma hareketiyle mûsikî
          de nasibini almış ve özellikle askerî müzik (mehter) dışarıdan getirilen müzisyenler tarafından
          devam ettirilmiştir. Bundan dolayı geleneksel nota yazım biçimleri yerine Avrupa notasına
          geçilmiştir. Daha sonraları dönemin önemli müzikologları Rauf Yektâ Bey, Sadettin Arel, Suphi
          Ezgi gibi müzikologlar Türk müziği yeni notalama sistemi üzerinde çalışmalar yapmışlar ve
          Türk müziğini Batı notasına uyarlama gayreti içinde bulunmuşlardır. Çünkü Türk müziğinde
          olup da Batı müziğinde olmayan komaları ilave ederek nazarî ve amelî alanlarda bir sorunla
          karşılaşılmasını engellemeye çalışmışlardır.

          Nota:  Seslerin sürelerini gösteren işaretlerdir. Notalar çizgi üstlerine ve aralarına yazılırlar. 7
          ayrı süreye sahip nota vardır.

          Süre:  Notaların ve susların birbirlerine göre kısa veya uzun oluşudur. Sesli süre ve sessiz süre
          olarak ikiye ayrılır.

          Sesli Süreler:  Müzikte sesli süreleri notalar oluşturur. Dizek üzerine yazılan notalar farklı ses-
          leri tanımlar. En uzun süre “Birlik”, en  küçük süre “Altmışdörtlük” notadır.


















































 46                                                        47
   1   2   3   4   5   6   7   8   9