Page 8 - Temel Dini Bigiler İslam-2 Lise 1. Ünite
P. 8
1. ÜNİTE
ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp,
sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın,
tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”
13
ayeti de Müslümanlar’a herhangi bir anlaşmazlık durumunda
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hakemliğine başvurmalarını ve onun
hükmünü tam bir teslimiyetle kabul etmeleri gerektiğini hatır-
latmaktadır.
Peygamber Efendimizin dindeki yeri o kadar önemlidir ki
Yüce Allah “Kim Peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş
olur...” ayetinde Peygambere itaati kendine itaat gibi değer-
14
lendirmektedir. Bu konuda Peygamber Efendimiz de “Bana Görsel 1. 7. Peygamber Efendimizin
itaat eden, Allah’a itaat etmiştir. Bana isyan eden de Allah’a (s.a.v.) adının yazıldığı hat ve ebru
isyan etmiştir.” hadisiyle kendisine itaat ya da isyan etmenin örneği. (Hattat: Arif Vural)
15
ne manaya geldiğini bildirmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in dinde sarsılmaz bir delil olduğu kesindir. Çünkü Kur’an-ı Kerim günümüze ka-
dar tevatürle gelmiştir. Ancak bazı hadislerin kesin bir delil olup olamayacağı konusunda ihtilaf
vardır. Hadislerin ve sünnetin dinde hangi durumlarda ve nasıl delil olabileceğini kavrayabilmek için
öncelikle hadislerin bazı açılardan tasniflerini bilmek gerekir. Bu konuda çok fazla isimlendirmeler
olmakla beraber temelde şu ayrımların bilinmesi yeterlidir:
Hadisler, rivayetleri nesilden nesile aktaran kişilerin sayısı açısından mütevatir, meşhur ve âhâd
şeklinde üç kısma ayrılır. Sağlamlık açısından da sahih, hasen ve zayıf olmak üzere üç başlıkta
değerlendirilir. Bu konuda en çok bilinmesi gereken husus; hadislerin inanç konularında delil olup
olamayacağı meselesidir.
Bir hadisin mütevâtir olmasının anlamı, o hadisin Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından söylendiği-
nin kesin olmasıdır. Hadislerin ve sünnetin mütevatir olanları hem inanç hem de ibadet konusunda
kesin delildir ve onlarla amel edilir. Mütevatir ve sahih olan hadisleri inkâr etmek bir Müslüman’a
yakışmaz. Çünkü böylesi bir yaklaşım tehlikeli sonuçlar doğurur. İslam âlimleri mütevatir hadisi
inkâr edenleri Müslüman olarak görmemişler, sahih hadisin inkarını ise büyük günah olarak kabul
etmişlerdir. Mütevatir hadisler İslam alimlerine göre inanç konularında kesin delil olarak kabul edi-
lir. İbadetlerde sahih, faziletler konusunda ise zayıf hadislerle amel edilir. Müslümanlar öteden beri
bu hadisleri kabul ederek onlarla amel etmişlerdir.
Sünnete uymak ve Peygamber Efendimizi (s.a.v.) örnek almak konusunda unutmamamız ge-
reken bir nokta vardır: Bizler sünnete uymakla ve Hz. Peygamberin (s.a.v.) hayatını öğrenmekle
yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i daha iyi anlar ve yaşarız. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) hem Kur’an-ı
Kerim’i en güzel şekilde yaşamış hem de en güzel şekilde açıklamıştır. Bu sebeple sünneti dikkate
almayan yaklaşımlar ve dinî yorumlama biçimleri, İslam alimleri tarafından doğru bulunmamıştır.
13 Nisa suresi, 65. ayet.
14 Nisa suresi, 80. ayet.
15 Müslim, İmâre, 33.
17