Page 4 - 9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 4
PEYGAMBERİMİZİN HAYATI
O, Kur’an-ı Kerim’in esaslarını bizzat yaşamış ve bu yönüyle insanlara üsve-i hasene olmuş-
tur. Sahabe, Hz. Peygamber’in rehberliğinde İslam’ı öğrenmişti. Sonraki nesillerin saha-
biler gibi onu görerek, sözlerini dinleyerek, onunla yaşayarak örnek alma imkânı elbette
yoktur. Ancak siyer ilmi sayesinde onun hayatını, yaşam tarzını, kulluk görevini nasıl yeri-
ne getirdiğini; nerede ne zaman neler yaptığını; çocukluk, gençlik, evlilik yıllarını en ince
ayrıntısına kadar bilme; sözlerini, olaylar karşısındaki tavrı-
nı, kime nasıl davrandığını öğrenme imkânına sahip oluruz.
Peygamberimizin (s.a.v.) hayatı ve yaşantısının anlatıldığı
siyer ilmi; bize onun aile hayatını, çocuklara, gençlere,
yaşlılara, fakir veya zenginlere nasıl davrandığını anlatır.
Mücadelesini, sabrını, cesaretini, metanetini, zorluklar kar-
şısındaki direncini, ilme ve ahlaka verdiği önemi gösterir.
Aynı zamanda Peygamberimizi (s.a.v.) en güzel şekilde tanıyıp
sevmemizi, onu rehber edinerek örnek bir mümin olmanın
Görsel 1.1 yollarını gösterir. Peygamberimizin (s.a.v.) hayatı; Rabbʼimize
“Muhammedün nebiyyullah iyi bir kul olmak, iman esaslarını kavramak, İslam’ın uygu-
(Muhammed Allah’ın elçisidir.)” lamalarını tam olarak yerine getirmek ve toplumsal hayatı
(Hat: Mustafa Parıldar)
düzenlemek için mutlaka öğrenilmelidir. Peygamberini tanı-
mak ve örnek almak her Müslüman’ın vazifesidir. “(Resu-
lüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günah-
larınızı bağışlasın…” ayetiyle de Allah’ın (c.c.) sevgisini kazanmanın yolunun Peygambe-
6
rimizi (s.a.v.) örnek almaktan geçtiği vurgulanmaktadır.
FİKRİNİ SÖYLE!
“Benden nasıl görüyorsanız siz de namazı öyle kılın.”
(Buhârî, Ezan, 18.)
Yukarıdaki hadis-i şeriften yola çıkarak Peygamberimizin (s.a.v.) hayatını öğrenme-
nin ibadetleri yerine getirmedeki önemi hakkında görüşlerinizi paylaşınız.
2. Risalet Öncesi Dünyanın Dinî Durumu
İslam öncesinde Bizans, Sâsânî ve Çin imparatorluklarının hüküm sürdüğü topraklar ile
Hindistan ve Türkistan bölgelerinde çeşitli dinlerin varlığı bilinmektedir. Doğu Roma İm-
paratorluğu olarak da anılan Bizans; Anadolu, Suriye, Filistin, Mısır ve Kuzey Afrika’ya
kadar olan bölgeyi elinde bulunduruyordu. O dönemin en etkili devletlerinden olan bu im-
paratorluk Hıristiyanlığı benimsemişti. Afrika kıtasının Kızıldeniz kıyılarına ise yine Hıristiyan
inancına sahip Habeş Krallığı hâkimdi. Araplara komşu bir ülke olan Sâsânî devletinin hâkim
olduğu İran’da ise Mecûsîlik yaygındı. Soyluların ve zenginlerin dini olarak ortaya çıkan
6 Âl-i İmrân suresi, 31. ayet.
16