Page 8 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 8

3. Asr-ı Saâdette Kadınlar
                  Hz. Peygamber, kadın ve erkeği bir bütünün iki yarısı kabul eden bir anlayışa sahiptir. Ge-
                  rek sözleri gerek davranışlarıyla, bu anlayışı zedeleyecek, kadın aleyhine olan tutumlara
                  müsaade etmemiştir. Bilakis cahiliye geleneği içinde yetişmiş olanların kadına bakışını
                                                             değiştirecek  örnek  bir  hayat  yaşamıştır.
                                                             Zihinlerde yerleşik olan yanlış düşünce ve
                                                             tutumları ortadan kaldırmak için mücadele
                                                             içinde  olmuştur.  Hz.  Peygamber,  kadının
                                                             insan olarak taşıdığı varlık değerini toplum
                                                             içinde  ortaya  koyabilmesi  için  kadınlara
                                                             gereken desteği vermişti.

                                                             Ebu  Talib’in  kızı  Ümmü  Hani  (r.a.),  bir
                                                             gün  Peygamber  Efendimize  geldi.  Kar-
                                                             deşi Ali’nin, kendisinin eman vererek can
                                                             güvenliğini  sağlamaya  söz  verdiği  birini
                                                             öldürmek  istediğini  söyleyerek  şikâyette
                                                             bulundu. Resulullah (s.a.v.), “Ümmü Hani,
                                                             senin eman verdiğin kimseye biz de eman
                                                             vermişizdir.” dedi.  Böylece Peygamberi-
                                                                              18
                                                             miz  (s.a.v.)  Ümmü  Hani’nin  şahsında  ka-
                                                             dınların  da  eman  verebilecek  yetkinliğe
                                                             sahip olduğunu onaylamıştı.
          Görsel 4.4
          Hz. Peygamber,   Allah Resulü (s.a.v.), dinî ve siyasi bağlılık sözleşmesi kabul edilen biat almayı
          “Kadınları      yalnızca erkeklerle sınırlı tutmamıştı. Akabe’de, Medine’den gelen kadınlardan
          mescitlere      da  biat  almıştı.  Mümtehine  suresinde   belirtilen  hususlara  uyacaklarına  dair,
                                                              19
          gelmekten       hem muhacir hem de ensar hanımlarından söz aldı. Resulullah’a (s.a.v.)  biat
          alıkoymayın.”   eden ve sözünden hiçbir zaman dönmeyen Ümmü Süleym, Ümmü’l-Ala, Muaz b.
          buyurdu.        Cebel’in hanımı ve Ebu Sebre’nin kızı o hanımlardan bazılarıydı. 20

                  Rahmet Elçisi’ne verdikleri sözü tutmak için Allah’ın (c.c.) hükümlerine bağlı kalmaya ça-
                  lışan hanımlar, Mescid-i Nebi’nin daimi üyesi olmaya çalışıyorlardı. Bunun için vakit na-
                  mazlarını cemaatle kılıyor, Hz. Peygamber’in sohbetlerini dinliyorlardı. Mescidin her türlü
                  sosyal faaliyetin gerçekleştiği bir merkez olması sebebiyle hanımların bu tavrı, sosyal ha-
                  yatın içinde olmalarını kolaylaştırmıştı. Müslüman kadınlar bu hususta Hz. Peygamber’in
                  “Allah’ın kadın kullarını, Allah’ın mescitlerine gelmekten alıkoymayın.”  sözünden destek
                                                                                  21
                  alarak İslami açıdan bilgilerini geliştirmeye çalışıyorlardı.

                  Sosyal sorumluklarının farkında olan Müslüman kadınlar, üzerlerine düşen ne varsa yap-
                  ma gayretindeydiler. Bu hanımlardan biri olan Zeynep es-Sakafiyye, “Ziynetlerinizden bile
                  olsa sadaka verin.” diyen Resulullah’ın (s.a.v.)  emrini nasıl yerine getirebileceğinin telaşı-
                  na düşmüştü. O, eşinin ve ailesinin geçimini temin etmek için çalışan bir hanımdı. Omuz-
                  ladığı evin yükünü taşırken yaptığı harcamalar sadaka yerine geçer mi diye düşündü.
                  Bu sorunun cevabını almak üzere Hz. Peygamber’e gitti. Allah Resulü’nden (s.a.v.), hem
                  sadaka hem sıla-i rahim sevabı aldığını öğrendi.
                                                               22
                  18 Buhârî, Cizye, 9.
                  19 bk. Mümtehine suresi, 12. ayet.
                  20 bk. Buhârî, Cenâiz, 45.
                  21 Müslim, Salât, 136.
                  22 bk. Müslim, Zekât, 45.

                                                       106
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13