Page 5 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 2. Ünite
P. 5
ettiği ve layık oldukları makama ulaştırdığına dikkat çekilir. Ayrıca Hz. Peygamber’in ilim
ve hikmetleri içeren Kur’an aracılığıyla insanları en mükemmele ulaştıracak bir tebliğ yap-
tığı belirtilmiştir. Peygamberimizin (s.a.v.) on üç yıllık Mekke Dönemi’nde özellikle üzerin-
de durduğu konular arasında inanç esasları başta
gelir.
İslam’ın kısa zamanda geniş bir coğrafyaya yayıl-
masının en önemli sebebi, eğitim öğretimi merkeze
almasıdır. Bu düşüncenin pratik örneklerini Allah
Resulü’nün (s.a.v.) uygulamalarında görmek müm-
kündür. Resulullah (s.a.v.) tebliğin ilk dönemlerinde
Erkam’ın (r.a.) evinde Müslümanlara Kur’an okuyup
açıklıyor, sabır ve inançla onları eğitiyordu. Hicret
öncesi Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye göndererek
insanların İslam hakkında bilgilendirilmesini sağ-
lamıştı. Bedir Gazvesi’nde ele geçirilen esirlerden
okur yazar olan her biri, Medineli on çocuğa okuma
yazma öğretmesi karşılığında hürriyetlerine kavuş- Görsel 2.2
muşlardı. Bu örnek, eğitim ve öğretim için her fırsatın değerlendirildiğini göster- İslamiyet ilme ve
mesi açısından önemlidir. Vahiy katiplerinden Zeyd b. Sabit bu sırada okuma yaz- âlime önem verir.
ma öğrenen ensar çocuklarından biriydi.
Yanlış İnanç ve Düşüncelerin Tashihi
Peygamber (s.a.v.), hedeflediği toplum modelinde öncelikle huzur ve barışın sağlanması
gerektiğine inanmış ve ilk kardeşlik uygulamasını Mekke Dönemi’nde yapmıştı. Bu nedenle
Allah Resulü (s.a.v.) hürriyetine kavuşturduğu Zeyd b. Harise’yi, Hz. Hamza ile kardeş ilan
etmişti. Ebu Huzeyfe’nin azatlı kölesi Salim ise Mekke’de okuma yazma bilen birkaç kişiden
biri olan Ebu Ubeyde b. Cerrah ile kardeş olmuştu. Yine azat edilmiş Bilal-i Habeşi de Ku-
8
reyş’in saygın üyesi Ubeyde b. el-Haris ile kardeşlik bağı kurmuştu. Böylece Hz. Peygam-
9
ber, İslam’da makam, mevki ve ırk ayrımı olmadığını göstermiş; kişinin benmerkezcilikten
uzaklaşıp diğerkâm olmasını sağlamıştır. Yeterliliğine bakarak azat edilmiş köleyi bile ordu
kumandanı veya vali olarak görevlendirmişti. Ortaya çıkan bir duvarın tuğlaları hükmünde-
10
ki evrensel kardeşlik anlayışı, İslam’ın kitleler arasında yayılmasını hızlandırmıştı.
Mahzum kabilesinden bir kadının hırsızlık yaptığında cezadan kurtulmak için soyunun
üstünlüğünü öne çıkarması, Hz. Peygamber’i (s.a.v.) üzmüştü. Allah Resulü (s.a.v.), bir
suç işlendiğinde suçlunun toplumdaki konumuna göre ceza almasından dolayı önceki
milletlerin helak olduğuna dikkat çekmişti. Cezayı hak eden kişinin kızı Fatıma (r.a.) olsa
dahi adaletten ayrılamayacağını belirtmişti. Peygamberimizin (s.a.v.) soy üstünlüğüne
11
değer verilen bir toplumda devrim niteliğindeki bu davranışı önemli bir dönüm noktasıdır.
Toplumun bir üyesi olarak onu ıslah etmekle görevli Hz. Peygamber, yanlış din anlayışlarını
reddederek aşırılıklardan kaçınmayı tercih etmiştir. Ashabdan birisinin gecelerini namaza ayı-
racağını, diğerinin gündüzlerini oruçla geçireceğini işiten Allah Resulü (s.a.v.) onları çağırarak
8 Seyfullah Kara, Hz. Muhammed’in Oluşturmayı Hedeflediği Toplumun Bazı Sosyal Temel İlkeleri,
s. 485.
9 İbrahim Sarıçam, Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Evrensel Mesajı, s. 112-113.
10 Buhârî, Meğâzî, 87.
11 bk. Buhârî, Hudud, 11,12.
49