Page 8 - Kur'an-ı Kerim 8. Sınıf 2. Bölüm
P. 8

1. ÜNİTE




        etrafında toplanmışlardı. Bir gün kendisiyle birlikte hapse giren iki arkadaşı gördükleri ilginç rüyaları Hz.

        Yusuf’tan (a.s.) yorumlamasını istediler. Yusuf (a.s.), zindan arkadaşlarının rüyalarını. Yorumlamaya geç-
        meden önce onlara hak dini ve peygamberliğini bildirdi. Bu, Yusuf’un (a.s.) ilk davetiydi. Sözlerine şöyle
        başladı:
               “...Size yemeniz için yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu,

        Rabbimin  bana  öğrettiklerindendir...”   Sonra  da  sözlerine  devamla  onları  hak  dine  davet  etti:
                                               64
               “...Şüphesiz ben Allah’a inanmayan bir kavmin dininden uzağım. Onlar ahireti inkâr edenlerin tâ
        kendileridir. Atalarım İbrahîm, İshak ve Yakup’un dinine uydum. Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşma-
        mız bize yaraşmaz. Bu, Allah’ın bize ve insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu şükretmezler.

        Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli ilahlar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı?
        Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taptığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir.
        Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O, size kendisinden
        başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”  65

               Artık zindanda ilim ve hikmet sohbetleri yapılmaktaydı. Hz. Yusuf’un (a.s.) öncülüğünde mahkûm-
        lar öğrenme fırsatı bulmuşlardı. O, her fırsatta İslam’ı anlatıyor, bildiği gerçeklerle insanların yolunu aydın-
        latıyordu.

               Zindandan Sultanlığa

               Hz. Yusuf (a.s.) zindan arkadaşlarının birinin

        rüyasını zindandan kurtulacağı şeklinde yorumlamış-
        tı ve öyle de çıktı. Zindan arkadaşlarından birisi kur-
        tulmuştu ve kralın yakın hizmetçilerinden olmuştu.
        Aradan birkaç yıl geçmişti. Mısır kralı ilginç bir rüya

        gördü. Rüyasında yedi zayıf ineğin yedi semiz ineği
        yediğini, ayrıca yedi yeşil başak ve yedi de kurumuş
        başak gördü. Adamlarını çağırdı ve rüyasını yorum-
        lamalarını  istedi.  Fakat  kimse  bu  rüyaya  bir  anlam

        veremedi. O sırada Yusuf’un (a.s.) hapishane arka-   “Görmediler mi ki biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla
        daşlarından olan ve kralın yakın hizmetinde bulunan     hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekinler çıkarırız...”
                                                                                            (Secde suresi, 27. ayet.)
        şahıs zindandaki Yusuf’un (a.s.) rüyayı yorumlayaca-
        ğını belirtti. İzin alıp zindana gitti. Yusuf peygamber rüyayı şöyle yorumladı:

               “...Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hariç biçtiklerinizi başağında
        bırakın. Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hariç bu yıllar için
        biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek. Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O
        zaman (bol rızka kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar.” 66

               Zindan arkadaşı bu yorumu hemen krala haber verdi. Kral çok beğenmişti. Zindanda unutulan Yu-
        suf’u  (a.s.)  hemen  çağırtarak;  “Onu  bana  getirin!”  dedi.

        64  Yûsuf suresi, 37. ayet.
        65  Yûsuf suresi, 37-40. ayetler.
        66  Yûsuf suresi, 47-49. ayetler.
                                                           24
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13