Page 4 - Kur'an-ı Kerim 8. Sınıf 2. Bölüm
P. 4

1. ÜNİTE



               Bu fikir kabul görmüştü. Hemen gerçekleştimek için tüm planlarını yaptılar. Sonra da babalarına
        giderek; “‘Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysaki biz onun iyiliğini
        istemekteyiz. Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka
        koruruz’ dediler.”   Babaları pek taraftar olmayarak; “...Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan
                         47
        habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.”  diye olumsuz kanaatini belirtti. Fakat kardeşleri ısrar
                                                           48
        ettiler ve babaları Yakup peygambere de endişe etmemesini belirterek; “... ‘Hakikaten biz (kuvvetli) bir
        topluluk olduğumuz halde onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız’ dediler.” 49

               Hz. Yusuf’un (a.s.) Gömleği

               Kıskanç kardeşler, umduklarına nail olmuşlardı. Artık planlarını gerçekleştirebileceklerdi. Kardeşleri
        Yusuf’u yanlarına alarak koyunlarını otlatmaya götürdüler. Yusuf ise olan bitenden habersiz koyun ve ku-

        zularla oynuyor, neşe içerisinde koşturuyordu. Kenan diyarının kuyusuna yaklaşmışlardı ki ansızın Yusuf’u
        yakaladılar. Üzerinden gömleğini çıkararak onu kuyuya bırakıverdiler. Yusuf’un yalvarmalarına da hiç kulak
        asmadılar. Çünkü kıskançlık hastalığı kalplerini doldurmuş, gözlerini kör etmiş, merhametlerini yok etmişti.
               Yusuf (a.s.) kardeşlerinin ihanetine uğradığını anlamıştı. Temiz ve küçük kalbi heyecanla çarpıyordu.
        Allah Teâlâ onun kalbine bir metanet verdi. Zifiri karan-

        lık ve dar kuyuda bulduğu bir kayanın üzerinde tutun-
        maya çalıştı. Babasından aldığı dinî terbiye ve imanın-
        daki kuvvet ona yalnız olmadığını, her şeye gücü yeten

        Allah Teâlâ’nın onun yanında olduğunu, O, istemediği
        müddetçe hiç kimsenin kendisine zarar veremeyeceği-
        ni, atıldığı bu kuyudan mutlaka kurtuluş imkânı olacağı-
        nı telkin ediyordu. Çünkü Allah Teâlâ onun imdadına ye-
        tişmiş ve kurtulacağını bildirerek kalbine; “...(Ey Yusuf)

        Andolsun ki sen onların bu işlerini ileride onlar farkına
        varmadan, kendilerine haber vereceksin...”  diye vah-
                                                   50
        yetmiş ve gönlünü rahatlatmıştı.                         Hz. Yusuf kardeşleri tarafından bir kuyuya atılmıştır.

               Kıskanç kardeşler akşamleyin ağlayarak babala-
        rına geldiler; “‘Ey babamız! Biz yarışmak üzere uzak-
        laştık. Yusuf’u eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler
        olsak da sen bize inanmazsın.’ dediler. Bir de, üzerine sahte kana bulanmış bir gömleği getirdiler...” 51
               Hz. Yakup (a.s.) söylenenlere hiç inanmamıştı. Gömlek hiç de kurt tarafından parçalanmışa ben-

        zemiyordu fakat başına gelene katlanacaktı. Oğullarına yönelerek; “...Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi
        güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek
        olan,  ancak  Allah’tır.”   diye  sözlerini  tamamladı.
                              52

        47  Yûsuf suresi, 11-12. ayetler.
        48  Yûsuf suresi, 13. ayet.
        49  Yûsuf suresi, 14. ayet.
        50  Yûsuf suresi, 15. ayet.
        51  Yûsuf suresi, 17-18. ayetler.
        52  Yûsuf suresi, 18. ayet.
                                                           20
   1   2   3   4   5   6   7   8   9