Page 8 - 12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2. Ünite
P. 8

ANADOLU'DA İSLAM                                       2. Ünite



               2.  MİLLETİMİZİN İSLAM ANLAYIŞININ OLUŞMASINDA ETKİLİ OLAN BAZI

                    ŞAHSİYETLER


                 Milletimizin İslam anlayışının oluşmasında etkili olan âlimleri bir mozaiğe benzetirsek
                 bu mozaiğin parçaları kimlerden oluşur?



                  İslam dininin Hz. Muhammed (s.a.v.) aracılığıyla insanlığa gönderilmesinden sonra Türk-
            ler, İslam dinini tanımaya başladılar. 8. yüzyıldan itibaren Türklerin İslamiyet’i benimsedikleri
            ve özellikle Abbasi Devleti ile birlikte devlet kademelerinde yönetici olarak görevlendirildikleri
            görülmektedir. 10. yüzyılda ise ilk Müslüman Türk devletleri kurulmaya başlamıştır.

                  Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında en büyük etken 11. asırda başlayan
            büyük  göçtür.  Bilhassa  göçebeler  arasında  bulunan  dervişlerin  azami  gayretleri  Selçuklu
            Devleti'nin kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Anadolu’da büyük bir nüfuz
            kazandığı, bilhassa tarikatının Osmanlı zamanında kuvvetlendiği bilinmektedir. Bektaşi tarikatı
            Osmanlı askerî teşkilatı içinde geniş bir yer tutan Yeniçeri Ocağı’nın manevi dayanağı olarak
            kabul edilmiştir. Anadolu’da etkili olan bir başka teşkilat da hiç şüphesiz Ahiliktir. 12

                  Türklerin İslam anlayışının oluşmasında ve bir İslam medeniyeti inşa etmelerinde etkili
            olan birçok sebep ve şahsiyet vardır. İtikadi konulardan fıkhi konulara, tasavvufi anlayıştan ahilik
            teşkilatına, fütüvvet anlayışından kardeşlik ahlakına kadar etkili olan bütün bu şahsiyetler ortak
            değerlerimizdir. Milletimizin İslam anlayışının oluşmasında etkili olan bazı şahsiyetler şunlardır:


               Ebu Hanife
                  Asıl adı Numan b. Sabit’tir. İslam’da hukuki düşüncenin ve içtihad anlayışının gelişmesin-
            de önemli payı olup İmam-ı Âzam namıyla şöhret bulmuştur. 699 yılında Kûfe’de doğdu. İlim
            öğrenmeye akaid ve kelamla başlayan Ebu Hanife daha
            sonra  fıkıh  alanında  derinleşmiştir.  Ebu  Hanife  küçük
            yaşlardan itibaren çok iyi bir eğitim görmüştür. Devri-
            nin seçkin âlimlerinin pek çoğu ile görüşme ve onlar-
            dan ilim öğrenme imkânı bulmuştur. Ebu Hanife’nin asıl
            hocası, Hammâd b. Ebu Süleyman’dır.  Aynı zamanda
                                                  13
            ticaret hayatına da devam ederken dönemin en önemli
            fıkıh âlimi olmuştur. 767 yılında Bağdat'ta vefat etmiştir.

                  Ebu  Hanife’nin  aslen  Türk  olduğuna  ilişkin  riva-
            yetler  bulunmaktadır.  Bu  rivayetler  içinde  en  kuvvetli
            olanı, dedesi Zûtâ’nın Kabil bölgesinde yaşayan bir uç
            beyi olduğudur. Ebu Hanife’nin dedelerinin ana yurdu
                           14
            olan bölgede Türkler de dâhil birçok Müslüman kavmin
            yaşamakta oluşu, onun aslen Türk olabileceği ihtimali-
            ni  kuvvetlendirmektedir.  Kendi  adıyla  anılan  Hanefilik   12.1.4. İmam-ı Azam'ın eserlerinin
            mezhebi onun görüşleri etrafında şekillenmiştir.               Türkçe çeviri nüshası

            12 Selçuk Eraydın, Tasavvuf ve Tarikatlar, s. 299-301.
            13 Mustafa Uzunpostalcı, “Ebu Hanife”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 10, s. 131-133.
            14 İlyas Çelebi, Ebu Hanife’nin İtikadi Görüşleri, s. 19.
                                                        53
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13