Page 6 - Akaid 3. Ünite
P. 6

ALLAH’A İMAN                       3. Ünite




             N     NOT EDELİM



              Allah’ın varlığı ve birliği konusundaki delillerin amacı:

               ✓   Müminin imanını sağlamlaştırmak (ispat),

               ✓   Münkiri inkârında âciz bırakmak (iskat),
               ✓   Doğabilecek şüpheleri gidermek,
               ✓   İnsanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak.




                 Allah’ın varlığı ve birliğini ispat için birçok delil ileri sürülmüştür. Bu delilleri akli ve naklî ol-
            mak üzere ikiye ayırabiliriz.

                 Akli Deliller: Aklın prensiplerini ve zorunlu olarak benimsediği esasları kullanarak temellen-
            dirilen delillere denir. Bu delilleri başlıca şu şekilde sıralayabiliriz:
                 a.  Hudûs  delili:  Hudûs,  sonradan  meydana  gelmek  demektir.  Önceleri  olmayıp  sonradan
            meydana gelen varlıklara da hâdis denir. Hudûs delili, âlemin sonradan yaratıldığı gerçeğinden
            yola çıkılarak elde edilen delile denir.
                 Evrenin  yaratılmışlığı  ve  her  yaratılmışın
            bir yaratıcısının olacağı esasına dayanan hudûs  N  NOT EDELİM
            delili, Kur’an’ın bir çok ayetinde yer almaktadır.
            “İnsan düşünmez mi ki daha önce o hiçbir şey   ✓   1.Öncül: Âlem hâdistir. (Değişkendir
            olmadığı halde biz kendisini yaratmışızdır?”     ve sonradan var olmuştur.)
                                                    11
            ayeti hudûs delilinin Kur’an’daki  en önemli da-
            yanaklarındandır.  Çünkü  ayet,  insanın  henüz   ✓   2.Öncül: Her hâdisin bir muhdisi (var
            mevcut değilken yani yokken Allah tarafından     edeni) vardır.
            yaratıldığını, öncesinde bir yokluğun var oldu-  ✓   3.Öncül: O hâlde âlemin de bir muh-
            ğu, kendisini yokluktan varlığa Allah’ın çıkardı-  disi vardır ki O da Yüce Allah’tır.
            ğını ifade etmektedir.
                                12
                 Buna göre gözle görülen ve ayrıca varlığı kabul edilen canlı cansız bütün kainatın kendi kendi-
            ne var olamayacağı ve mevcudiyetini sürdüremeyeceği gerçeğinden yola çıkarak onu varlık âlemi-
            ne getiren bir Allah’ın mevcut olduğu sonucuna ulaşılabilir. 13
                 Örneğin bir kaya parçası durup dururken çatlayıp ufalanmaz. Onun ufalanmasına sebep olan
            birtakım coğrafi şartlar ve etkiler vardır. Su herhangi bir etken olmadan kaynamaz. Onun kaynama-
            sına sebep olan ve onda bu değişikliği meydana getiren bir sıcaklık etkisi vardır. Peynir kendiliğin-
            den küflenmez. Onda bu değişikliği yapan birtakım bakteriler vardır. Ağaç kendi kendine mobilya
            olmaz. Onu yapan bir marangoz vardır. Boyalar bir araya gelerek resim oluşturmaz. Onu meydana
            getiren bir sanatkâr vardır.
                 Öyle ise bizzat kâinatın kendisi yokken var olduğuna göre onu da meydana getiren bir kuvvet
            elbette vardır ki bu da ilmi ve kudreti sonsuz olan Cenab-ı Allah’tır. Akıl bunu kabul etmeye mec-
            burdur. Her şeyin bir ustası varken kâinatın bir ustasının olmaması; ilme, akla ve hakikate aykırı bir
            durumdur. Hiçbir şekilde mantıklı bir izahı da yoktur.


            11. Meryem suresi, 67. ayet.
            12. bk. Ahmet Saim Kılavuz, Anahatlarıyla İslam Akaidi ve Kelam’a Giriş, s. 86.
            13. bk. Bekir Topaloğlu, “Allah”  TDV İslam Ansiklopedisi, C 2, s. 475.



             48
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11