Page 21 - Akaid 3. Ünite
P. 21

3. Ünite         3. Ünite                      ALLAH’A İMAN





                      َ    َ ّ ُ  ٰ َ َ  ّٰ َّ
                         ْ
                   ٌريدق  ٍ ءيش لك یلع للا نإ ِ
                              ِ
                 “Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla
                       gücü yetendir.” 65

                Kelam:  Konuşmak  demektir.  Allah
           (c.c) konuşan bir varlıktır. Allah (c.c) bu sı-
           fatı  ile  peygamberlerine  kitaplar  indirmiş,
           bazı  peygamberleri  ile  de  konuşmuştur.
           Kelam  sıfatı  Allah’ın  (c.c)  zatı  ile  kaim  ve
           ezelidir. Bu sıfat bir kemal sıfatı olduğu için
           Allah Teala’nın onunla nitelenmesi vacip ve
           zorunludur. Kelamın zıddı olan konuşmama
           özelliği O’nun için söz konusu değildir. Ce-
           nab-ı Hakk’ın kelam sıfatının mahiyeti bizce   Kelam sıfatının bir tecellisi olarak Allah, kitaplar göndermiş
           bilinemez. Ses ve harflerden meydana gel-        ve bu şekilde kullarına mesajını iletmiştir.
           memiştir.
                Allah Teala ezelden ebede bu kelam sıfatı ile emreder, yasaklar ve haber verir. Tevrat, Zebur,
           İncil, Kur’an ve sahifeler bu bir tek kelamın alameti ve göstergesidir.
                                                                       66
                 Allah Teala’nın peygamberlerine vahiy göndermesi, onlara kitaplar indirmesi kelam sıfatının
           sonucudur.
                                                ْ َ
                                                          ّٰ
                                                             َّ َ
                                                            َ َ
                                                     َ ُ ُ
                                              ً
                                             اميلكت یسوم للا ملكو
                                      “Allah, Mûsa ile de doğrudan konuştu.” 67
                Allah’ın (c.c) kelamı kendi zâtına hastır. Ancak göndereceği peygamber ve vahye muhatap
           olan halk hangi dili konuşuyorsa indirdiği kitap da o dil ile olur. Nitekim Kur’an’ın ilk muhatapları
           Araplar olduğundan Kur’an da Arapça indirilmiştir:
                                                        ْ
                                 َ ُ َ ُ َّ َ َ ًّ َ  َ  ً ٰ ُ  ُ َ َ َ  َّ  ْ  َ  ْ  َ
                                     ْ
                                                                   ُ
                                                    ْ
                                       ْ
                                نول ِ قعت مكلعل ايبرع انارق هانلعج انإ نيبملا باتِكلاو
                                              ِ
                                                                      ِ
                                                              ِ ِ
                “Apaçık Kitab’a andolsun ki iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık.” 68
                Tekvin: Yaratmak demektir. Allah Teala var etmek istediğini kudret ve tekvin sıfatıyla yaratır.
           Var etmek, var ettiğini beslemek, büyütmek ve varlığını devam ettirmek hep bu tekvin sıfatının
           neticesidir. Allah Teala bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır:
                                  ْ  َ    ُ     َّ ُ  َ أ ْ              ُ  َ
                                                                           ْ َ
                                                                       َ ُ
                                                     ْ َ
                                         َ
                                                            َ ٰ َّ
                                             ْ َ
                                  ٍ نأش یف وه  ٍ موي لك ضرلاو  ِ تاومسلا یِف نم هلأسي
                                                   ِ
                “Göklerde ve yerde bulunan herkes, O’ndan ister. O, her an yaratma hâlindedir.” 69
                Allah’ın (c.c) zati ve subûtî sıfatları yanında fiili sıfatları da vardır. Bu sıfatlardan bazıları şun-
           lardır:
           65. Nahl suresi, 77. ayet.
           66. Ahmet Saim Kılavuz, Anahatlarıyla İslam Akaidi ve Kelam’a Giriş, s. 135.
           67. Nisâ suresi, 164. ayet.
           68. Zuhruf suresi, 2-3. ayetler.
           69. Rahmân suresi, 29. ayet.



                                                                                              63
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26