Page 8 - Tefsir Okumaları 4. Ünite
P. 8
ÖRNEK TEFSİR METİNLERİ
“Allah yolunda cihat.” buyurdu.
İnsanı gerçek manada insan eden şey, güzel ahlaktır. Böyle bir ahlakın temel dayanağı ise
hakiki imandır.
Onun için Cenab-ı Allah (c.c.) bütün ümmetlere telkin ettiği esas ve prensipleri İsrailoğulla-
rı’na da bildirmiş ve Bakara suresi 83 ve 84. ayetlerde sayılan şu ilahî buyruklara uymaları husu-
sunda onlardan söz almıştı:
Allah’tan (c.c.) başkasına ibadet etmeyeceksiniz. (Önce iman esası zikredilerek, güzel ah-
lakın hakiki dayanağının iman olduğu gösterilmiş, daha sonra ahlaki prensiplere geçilmiştir.)
Ana-babaya karşı en güzel ve en uygun şekilde davranacaksınız.
Akrabaya, yetimlere, miskinlere ihsanda bulunacaksınız.
Diğer insanlara güzel söz söylemeyi alışkanlık hâline getireceksiniz.
Namazı vaktinde ve dosdoğru kılacaksınız.
Zekâtı, olması gerektiği gibi vereceksiniz.
Birbirinizin kanını -haksız yere- dökmeyeceksiniz.
Birbirinizi yurdunuzdan ve evinizden sürmeyeceksiniz.
Bu ilahi buyrukları yerli yerince tatbik eden fertler ahlaken olgunlaşacağı gibi, onlardan
oluşan toplum da birlik, beraberlik ve dayanışmanın hakim olduğu güçlü bir toplum olur.
Bir toplumun güçlü ve huzurlu bir millet hâline gelebilmesi için şu prensiplerin o toplumda
yerleşmesi gerekir: Toplumu oluşturan fertlerin Allah’a (c.c.) kulluk şuuru içinde birbirlerine iyi
davranmaları, ana-babaya iyilik etmek, akrabayı gözetmek, yetimin elinden tutup başını okşamak,
düşkünlere yardım etmek, gönül kırmamak için sözün en güzelini söylemek, namaz kılmak, sos-
yal adaleti sağlamak için zekât ve sadaka vermek.
Kur’an-ı Kerim’de ana-babaya iyilikle muamele emredilirken onların mümin olmaları şart
koşulmamıştır. Sırf ana-babalık vasfını taşıdıkları için onlara saygılı davranmak ve iyilikte bulun-
mak farzdır.
UNUTMAYALIM
Allah (c.c.) tarafından insanlara gönderilen, tahrif edilmemiş bütün dinlerin ortak adı İs-
lam’dır ve bütün peygamberlerin getirdiği ilahi mesajdaki temel prensipler aynıdır.
Nitekim Hazret-i İbrâhîm (a.s.) küfür üzere bulunan babasını en yumuşak bir dille Hakk’a
davet eder; buna karşılık onun ağır hakaretlerine maruz kalırdı. Fakat hiç sesini çıkarmaz, onu
kıracak bir davranışta bulunmazdı.
194