Page 44 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 44

MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI SURELER



               8. O, malı aşırı sevmesi ve onu biriktirmeye olan tutkusu yüzünden son derece cim-
        ridir.

               Kenûd, hakkı ve iyiliği men eden, kendinde bulunanı vermeyen ve nankörlük eden anlamı-
        na gelmektedir. Araplar verimsiz toprağa arzun kenûdun derler. Bu ayette  “pek nankör” anlamın-
        da kullanılmıştır. 71


        Hadîs-i şerifte “kenûd” şöyle tarif edilir:
               “O öyle bir nankördür ki yalnız başına yer, hizmetçisini döver, mâli vazifelerini yerine getir-

        mez.” 72

               İbn Abbâs şöyle der: “Allah’ın (c.c.) ni-       NOT EDELİM
        metlerini  inkâr  eder.”                                8. ayet-i kerimede dünya malı için hayr tâbiri-
                                                                                                          -
                                                             nin kullanılmasının hikmeti, insan fıtratının ona
               Hasan Basri de şöyle der: “Musibetle-         meyletmesi ve çoğu insanın dünya menfaatinden

        ri  hatırlar,  nimetleri  unutur.” 73                dolayı onu mutlak hayır zannetmesidir. Aslında
                                                             ayette insanın bu zannı yerilmektedir. Yani insan,
               Gerçekten  insan  Rabbine  karşı  çok         mal ve serveti mutlaka “hayır” sanarak sevdiği,
        nankördür. Rabbi kendisine bunca nimetler            ona aşırı bir hırs ve tutkuyla bağlandığı için cim-
        ihsan ettiği hâlde o, Rabbinin yolunda zerre         ridir, eli sıkıdır. “Malı mülkü de sınırsız bir sevgiy-

        kadar bir şey harcamaktan çekinir. Zekâtını          le seviyorsunuz.” (Fecr suresi, 20. ayet) ayeti bu
        vermez. Hayır ve hasenat yapmaz. Başına              gerçeği anlatır. Bu yüzden Allah (c.c.) için o ma-
                                                             lın hakkını vermek, hayra sarf etmek, umûmun
        gelen sıkıntıları, musibetleri sayar döker fa-       menfaatine hizmet etmek istemez, kıskanır. Onu
        kat  üzerindeki  nice  nice  nimetleri  unutur.      kazanmak hususunda çok güçlü ve hırslı olurken,

        Kendisi de bu hâline şâhittir. Bakacak olsa          sıra o malın şükrünü ödemeye gelince zayıflığını
        Rabbinin sonsuz keremini, cömertliğini, ken-         ileri sürerek nankörlük eder ve infaktan kaçınır.
        disinin ise ne kadar nankör ve cimri olduğu-
        nu görür. Yahut insan, ahirette nankör olduğuna dair aleyhine şâhitlik yapar. Onun nakörlük ve

        cimriliğinin sebebi ise dünyayı ve dünya malını aşırı sevmesidir.      74

               Nitekim Resulullah da (s.a.v.) onun bu hâlini şöyle bir misalle anlatır:

               “Âdemoğlunun iki vâdi dolusu altını olsa üçüncüsünü ister. Onun karnını ancak toprak dol-

        durur...” 75

               9. Fakat o bilmiyor mu ki bir gün gelecek kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıla-
        cak,

               10. Göğüslerde bulunan sırlar ortaya serilecek?


               11. İşte o gün Rablerinin, onların her hâlinden bütünüyle haberdâr olduğu anlaşıla-
        caktır.

        71   Fahruddin Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, C 23, s. 350.
        72   Taberî, Câmi‘u’l-beyân, C 30, s. 354.
        73   Sabuni, Safvetü’t-Tefâsîr, C 7, s. 397
        74   Çelik, Hakk’ın Daveti, C 5, s. 563-564.
        75   Buhari, Rikak 10.

                                                           94
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49