Page 33 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 33
2. ÜNİTE
2. Bekledikleri o delil, Allah (c.c.) tarafından gönderilen bir peygamberdir ki onlara
tertemiz Kur’an sayfalarını okumaktadır.
İbn Abbas’a (r.a.) göre ayette geçen mutahhara/tertemiz” kelimesi, “yalandan, şüpheden,
iki yüzlülükten ve sapıklıktan arınmış” demektir.
Katade ise bu kelimeyi “batıldan yana temiz” şeklinde yine “yalandan, şüphelerden, küfür-
den tertemiz kılınmış” diye açıklamıştır ki hepsinin anlamı aynıdır. 56
3. Onun okuduğu sayfalarda her bakımdan mükemmel, dosdoğru ve çok kıymetli
hükümler bulunmaktadır.
Zeccâc kayyime kelimesini “Kendisinde eğriliğin bulunmadığı ve hakkın batıldan ayırt edil-
diği dosdoğru şey” şeklinde tefsir etmektedir.
Bir başka yoruma göre kayyime kelimesi, o temiz sahifelerde olduğu haber verilen hüküm-
lerin, hüccet ve delil olma bakımından bağımsızlık arzeden deliller olduğunu belirtmektedir. 57
Gerçekten de Kur’an, her türlü yalan, şüphe, sapıklık, yanlışlık ve eksikliklerden uzak ter-
temiz sahifelerden ibaret olan; içinde en sağlam, dosdoğru, hakkı bâtıldan ayıran ayetler, ilahi
hükümler bulunan bir kitaptır.
4. Ehl-i kitap, kendilerine o apaçık delil geldikten sonra onun hakkında anlaşmazlığa
düştüler.
Aslında ehl-i kitap, yani Yahudi ve Hıristiyanlar, kitaplarının verdiği bilgilere dayanarak âhir
zamanda bir peygamber geleceğini bekliyorlardı. Onun sahip olduğu vasıfları ve hususiyetleri
58
biliyorlardı. Onu, kendi öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyorlardı. Fakat o peygamberin de yine
kendilerinden geleceğini umuyorlardı.
Hatta onlar, müşrik kabilelerle yaptık-
ları savaşlarda “Ey Rabbimiz! Ahir zamanda NOT EDELİM
göndermeyi vaadettiğin o peygamber hakkı Allah Teâlâ (c.c.), ehl-i kitabın ayrılığa
için senden bizi muzaffer kılmanı diliyoruz.” düşme sebebini şöyle haber verir:
diye dua ediyorlardı. Fakat, Allah Teâlâ (c.c.), “Şüphesiz Allah (c.c.) katında tek mak-
onların dualarında zikrettikleri Hz. Muham- bul din İslam’dır. Ehl-i kitap, ancak kendi-
med’i (s.a.v.) peygamber olarak gönderince, lerine Peygamber’in hak olduğuna dair bil-
O’nun peygamberliğini ve getirdiği kitabı inkâr gi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık
yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Artık kim
ettiler. Bunun üzerine Hak Teâlâ: “Allah (c.c.) Allah’ın (c.c.) ayetlerini inkâr ederse, şunu
tarafından onlara ellerindeki Tevrat’ı doğ- bilsin ki Allah (c.c.), elbette hesabı çok ça-
rulayan bir kitap gelince, onu inkâr ettiler. buk görendir.”
Hâlbuki daha önce bu kitabı getirecek Pey- (Âli İmran suresi, 19. ayet)
56 Kurtubi, el-Cami, C 19, s. 251-256.
57 Fahruddin Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, C 23, s. 306.
58 bk. Bakara suresi, 146. ayet.
83