Page 19 - Temel Dini Bigiler İslam-2 Lise 4. Ünite
P. 19

HAC VE KURBAN



               NOT EDELİM

           KUR’AN-I KERİM’DE DAVET

           “İslam’a çağrı” (Saff suresi, 7. ayet.),

           “İmana çağrı” (Hadîd suresi, 8. ayet.),
           “Allah yoluna çağrı” (Nahl suresi, 125. ayet.),
           “Allah’ın kitabına çağrı” (Âl-i İmrân suresi, 23. ayet.),

           “Hakka çağrı” (Ra‘d suresi, 14. ayet.),
           “Hayra çağrı” (Âl-i İmrân suresi, 104. ayet.),

           “Kurtuluşa çağrı” (Mü‘min suresi, 41. ayet.),
           “Hayat kaynağına çağrı” (Enfâl suresi, 24. ayet.),

           “Esenliğe çağrı” (Muhammed suresi, 35. ayet.)

           Bu ayetler davetin İslami inanç ve değerlerin kabul edilip uygulanmasını sağlamayı
           hedef alan bir faaliyet olduğunu ve dolayısıyla hem gayrimüslimlere hem de Müslü-
           manlara yönelik olabileceğini göstermektedir.

                                        (bk. Mustafa Çağrıcı, Davet, TDV İslam Ansiklopedisi, C 9, s. 16-19.)



             Peygamber Efendimiz (s.a.v.), peygamberlik görevinin bir gereği olarak insanları Allah’a
         (c.c.) çağırmış,  tüm insanları Allah’ın (c.c.) dinine davet etmiş   ve Allah’ın (c.c.) kendisine
                        36
                                                                       37
         bildirdiği vahyi insanlara tebliğ etmiştir.
                                               38
             Müslümanlığın yayılması ve ilkelerinin uygulanması, davet ve tebliğ faaliyetlerine bağlı ol-
         duğundan tebliğ ve davet, Müslümanların kaçınılmaz görevlerinden biri sayılmıştır. Bu konuda
         Kur’an-ı Kerim’de “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk
         bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”  buyrularak tebliğ, davet, emr-i bil maruf ve nehy-i
                                                  39
         anil münker vazifeleri Müslümanlara bir sorumluluk olarak yüklenmiştir.

             Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker; sözlükte iyiliği, hayrı tavsiye etmek, kötülüğü ve çir-
         kin olanı yasaklamak demektir. Terim olarak dine göre yapılması gereken işleri emir ve teşvik,
         yapılmaması gereken işleri de yasaklamak ve engellemeye gayret etmektir. Kötü söz, fiil ve
         ahlaka karşı tavır alıp hayatın her alanında dinin ve aklın emretmiş olduğu hayır ve güzellikler
         yerleşinceye kadar insanların yapmış oldukları her türlü gayret ve çalışma emr-i bil maruf ve
         nehy-i anil münker kapsamındadır.

             Kurân-ı Kerim’de  “Mümin erkekler ve kadınlar birbirlerinin velisidirler. Onlar emr-i bi’l-
         ma’ruf nehy-i ani’l-münker (görevini) hakkıyla yerine getirirler, namazı dosdoğru kılarlar,
         zekâtı verirler, Allah’a ve Peygamberine itaat ederler. Allah onlara rahmet edecektir. Allah
         her zaman en üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.”   buyrularak iyiliği emretmek ve kötülük-
                                                           40
         ten men etmek müminlerin özellikleri arasında sayılmıştır. Peygamber Efendimiz de (s.a.v.) bu
         36  bk. Ahzâb suresi, 46. ayet.
         37  bk. A’râf suresi, 158. ayet.
         38  bk. Âl-i İmrân suresi, 20. ayet; Nahl suresi, 82. ayet.
         39  Âl-i İmrân suresi, 104. ayet.
         40  Tevbe suresi, 71. ayet.

                                                       112
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24